Mahkemece, borçluya gönderilen ödeme emri tebligat zarfının üzerinde, 13 örnek ödeme emrini ihtiva ettiği açıkça belirtilmediği gerekçesiyle, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği belli olmadığından, davanın reddine karar verilmişse de, tebliğ zarfının 13 örnek ödeme emrini ihtiva ettiği, tebliğ zarfının üst kısmındaki şerhten anlaşıldığından, varılan sonucun doğru olmadığı- Tebliğ zarfında böyle bir eksiklik bulunsa bile, davalı borçlu bu durumu icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, düzelttirmediği takdirde bu hususun mahkemece kendiliğinden dikkate alınamayacağı, davalı borçlu süresinde itirazda bulunmadığından takibin kesinleştiği, kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödeme de bulunmadığından borçlunun temerrüdünün gerçekleştiği, mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş ise de, borç likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği, takibe konu alacak miktarına itiraz edilmediğinden takibin miktar yönünden kesinleştiği, davacı alacaklının icra inkar tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dekontta ödenen kiranın hangi ay kirası olduğu açıklanmadığından davacı alacaklının beyanına itibar edilerek yapılan ödemenin önceki dönemler kirasına ait olduğunun kabulü gerekeceği-
Şahsi hak niteliğindeki kira hakkının mülkiyet hakkının devri ile birlikte ortadan kalkacağı-
Kiracının, kira bedelini sözleşme ile kararlaştırılan günde ödemek zorunda olduğu, henüz istenebilir hale gelmeyen ay kira alacağı için itirazın kaldırılması isteminin reddinin gerekeceği-
Tahliyenin dava tarihinden önce gerçeklemiş olması nedeni ile tahliye talebinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Tarafların takibe itirazları, kiracı olmadıklarına ilişkin olup, bu yöndeki itirazları kaldırılmadan, tahliyelerine karar verilemeyeceği-
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin 6111 sayılı kanunun konuya ilişkin 17.maddesinin 25.fıkrasının (ç) bendinde yasadan yararlanma koşullarının belirtildiği, (d) bendinde ise kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuruda bulunulması ve bu fıkra kapsamında hesaplanan tutarın öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bunlar için açılan davalar sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur hükmüne yer verildiği, Kanun'un bu açık hükmü karşısında davalı borçlunun yasada belirtilen süre ve şekilde başvuru ve ödemelerinin olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi zorunlu olup açıklanan bu nedenle kararın bozulmasının gerektiği-
Kiracının taşınmazı (kiralananı) tahliye ettiği tarihe kadar kira bedelinden sorumlu olduğunu, tahliye tarihinden sonraki alacağın tazminat hukukunu ilgilendirdiğini, bu nedenle yargılamayı gerektirdiğini, bu konudaki uyuşmazlığı dar yetkili icra mahkemesinin çözümleyemeyeceğini, alacaklı kiralayanın bu konudaki ‘itirazın kaldırılması talebi’nin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Temerrüdün asıl alacağın ödeme emrinin tebliğine rağmen ödenmemesi halinde gerçekleşeceği, kira alacağının fer'ilerinin ödenmemesinin temerrüde esas alınamayacağı-