Takip tarihi itibari ile tüm alacak muaccel olduğundan, tahliye sonrası dönem kira parası yönünden de davacının dava açmasında haksız olduğundan sözedilemeyeceğinden, reddedilen kısım üzerinden davalı lehine icra tazminatına karar verilmemesi gerekeceği-
Davalı borçlunun itiraz dilekçesinde kiracılık ilişkisine ve aylık kira miktarına itiraz etmemiş olması halinde, kiracılık ilişkisinin (kira sözleşmesinin ve aylık kira miktarının kesinleşmiş) olacağı-
Ödenen kira parasının ait olduğu ay kiracı tarafından ödeme makbuzunda belirtilmemiş ise, kiralayan bunu kirası ödenmeyen herhangi bir ayın kirasına karşılık tutabilir. Yine Borçlar Kanunu’nun 86. maddesine göre yapılan ödemenin önce muaccel olan borca mahsup edilmesi gerekeceği-
Kiralananın sözleşmenin imzası tarihinde dekorasyona hazır vaziyette kiracıya teslim edildiğinin aksinin ancak yazılı belge ile ispat edilebileceği - Sözleşmenin imzası tarihinde kiralananın durumunun kiracı tarafından bilinmesi gerekeceği-
Davacı-kiralayanın tek taraflı olarak “kira artırım oranı” ile “kira bedeli”ni belirtemeyeceği; davacının bunların miktarını yazılı olarak kanıtlayamaması halinde, davalı-kiracının kabul ettiği miktara itibar edileceği-
Kira sözleşmesinde öngörülen cezai şartın gerçekleşip gerçekleşmediği (talep edilebilip edilemeyeceği) yargılama yapılarak çözümleneceğinden, bu uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemesinde çözümlenemeyeceği (ilamsız takip konusu yapılamayacağı, alacaklı-kiralayanın bunun için mahkemede dava açıp ilam alması gerekeceği)-
Süresinde yapılmayan itirazın takibi durdurmayacağı ve bu durumda davacı-alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararının bulunmayacağı-
Kiralananın anahtarını, usulüne göre kiralanana teslim eden kiracının, kira borcunu ödemekten kurtulacağı, bunun için kiralananın anahtarını ya kiralayana/vekiline makbuz karşılığında teslim etmesi veya anahtarı notere/icra dairesine teslim edip, bu hususun muhtıra ile kiralayana bildirmesi gerekeceği-