Tapu iptali ve tescil, alacak davasında, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren sözleşmede yer alan bedelin TEFE – TÜFE endekslerindeki artışlar ile, altın, döviz fiyat ve kurlarındaki artışlar, işçi ve memur aylıklarındaki artışlar gözetilerek denkleştirici adalet kuralları uyarınca, dava tarihine kadar uyarlaması yapılarak dava tarihinde harici satış senedindeki miktarın ulaştığı değerin (miktarın) hüküm altına alınması gerekeceği-
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden BK'nun 125. (TBK'nun 146.) maddesi hükmü gereğince on yıllık zaman aşımı süresi uygulanacağı ve bu sürenin sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlayacağı, ancak satışı vaat edilen taşınmazın, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması TMK'nun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmeyeceği-
Tapulu taşınmazların TMK.nun 706, TBK'nun 237 ( 818 sayılı BK'nun 213) Tapu Kanunu'nun 26. maddesi hükümleri uyarınca haricen satışının geçerli bulunmadığı-
Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışının TMK'nun 706, 6098 sayılı TBK'nun 237, 818 sayılı BK'nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı ve satın alana herhangi bir hak bahşetmeyeceği-
Taşınmaz davacılar arasında elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu ve taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan tüm mirasçıların davayı takip etmesine gerek bulunmayıp, mirasçılardan birinin davayı takip etmiş olmasının gerekli ve yeterli olduğu-
Dava konusu taşınmazın, belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesi ve ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesi gerekeceği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri- TMK'nin 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmayacağından, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek ve önemine binaen öncelikle incelenmesi gerekeceği-
Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK.nun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 (818 sayılı BK 213 md), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı ve satın alana herhangi bir hak bahşetmeyeceği-
Davacının; davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tapuda tescili, bu talep kabul edilmez ya da davalının taşınmazda hissesi bulunmaz ise, taşınmazdaki hissesinin arsa değeri ile üzerinde inşa etmiş olduğu evin değerinin tespiti ile tespit edilecek bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile istediği davada, davacının bu taleplerinin bağımsız ve ayrı talepler olmayıp terditli talepler olması nedeniyle, bir kez vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Mirasbırakanın eşine yapmış olduğu temlikteki gerçek iradesinin satış olduğu, bedeli karşılığında devredildiği, mirasçıdan mal kaçırma kastı taşımadığı-