Geçersiz sözleşmeye dayalı bedelin istenebileceği; ancak, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren sözleşmede yer alan bedelin TEFE – TÜFE endekslerindeki artışlar ile, altın, döviz fiyat ve kurlarındaki artışlar, işçi ve memur aylıklarındaki artışlar gözetilerek denkleştirici adalet kuralları uyarınca, dava tarihine kadar uyarlaması yapılarak dava tarihinde harici satış senedindeki miktarın ulaştığı değerin (miktarın) hüküm altına alınması gerekeceği-
Resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemeyeceği ve buna dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamayacağı-
Taşınmazın haricen satışına ve satışının vaadine ilişkin muameleler kanunen muteber (geçerli) bulunmamış ise de, satıcının bu işle görevli memur önünde ferağın icrasını ve aksi taktirde almış olduğu bedelin geri verileceğini taahhüt etmiş ve alıcı ile aralarında kararlaştırılmış bulunan bedeli bu şartla satıcıya vereceğini taahhüt etmiş (üstlenmiş) ise bu gibi uyuşmazlıklar Borçlar Kanunu'nun 125.maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına bağlı olduğu-
Tapulu taşınmazların satışının TMK.nun 706/1, 6098 sayılı TBK'nun 237, 2644 sayılı Tapu Kanunun 26, Noterlik Kanunun 60 ve 89. maddesi gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olduğu-
Elbirliği maliklerinin birbirlerine yapmış oldukları satış vaatleri geçerli ise de üçüncü şahıslara yapılan vaatlerin ifa olanağı bulunmayıp, satış vaadi sözleşmesi uyarınca tescil kararının verilemeyeceği; ayrıca, ifa olanağı mevcut olsa dahi satış vaadinin 5578 s. K.'la değiştirilen 5403 s. K. mad. 8 hükmüne aykırılık teşkil edip etmediği de araştırılıp belirlenmeden tescil kararı verilmesinin isabetli olmadığı- Satış vaadi sözleşmeleri gereğince mahkemece mirasçının miras hak ve hisselerinin iptali ile davacı adına tesciline karar verilebilmesi için; mirasçı aleyhine usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunması gerektiği-
Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebileceği, hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan birinin öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabileceği; ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı olmadığından, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekeceği-
Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekeceği-
Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK'nun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 (818 sayılı BK’nun 213.m.) 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı ve satın alana herhangi bir hak bahşetmeyeceği-
Miras bırakanın mirasçılarının kim olduğunun belirlenmesi, davacıların dava açma haklarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, dava konusu taşınmazların davalılara temlikine ilişkin akit tablolarının eksiksiz getirtilmesi, çap kayıtlarının istenmesi, murisin tüm mirasçılarını kapsar biçimde hak dengesini gözetir bir mal paylaşımı yapıp yapmadığının tespiti bakımından kayıt ve belgelerin temini ile açıklanan ilkeleri kapsar şekilde gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, hasıl olacak sonuca göre değerlendirme yapılarak murisin gerçek irade ve amacının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması gerekeceği-
Satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersiz olup; dolayısıyla tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlü bulunduğu, dava dışı şahısların alacağı temlik alan davalıya ödenen paranın iadesini denkleştirici adalet kurallarına göre geri isteyebileceği-