Dava konusu taşınmazın, belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre değerlendirilmesi ve ayrıca 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulamayacağı hususunun da gözetilmesi gerekeceği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri- TMK'nin 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmayacağından, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek ve önemine binaen öncelikle incelenmesi gerekeceği-
Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK.nun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 (818 sayılı BK 213 md), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı ve satın alana herhangi bir hak bahşetmeyeceği-
Davacının; davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tapuda tescili, bu talep kabul edilmez ya da davalının taşınmazda hissesi bulunmaz ise, taşınmazdaki hissesinin arsa değeri ile üzerinde inşa etmiş olduğu evin değerinin tespiti ile tespit edilecek bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile istediği davada, davacının bu taleplerinin bağımsız ve ayrı talepler olmayıp terditli talepler olması nedeniyle, bir kez vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Mirasbırakanın eşine yapmış olduğu temlikteki gerçek iradesinin satış olduğu, bedeli karşılığında devredildiği, mirasçıdan mal kaçırma kastı taşımadığı-
Hukuken geçersiz olan sözleşmelerin haksız iktisap kurallarına göre tasfiyesinde, satış bedeli olarak verilen paranın, dava tarihindeki ekonomik etkenlerle birlikte ortalamaları alınarak, yapılan uyarlamalar sonucu ulaştığı alım gücü ve reel değerlerinin tespit edilmesi ve bu bedelin alıkoymada hükme esas alınması gerekeceği-
Tarım arazisinin hangi sınıfa girdiği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerine sorulmak suretiyle veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilmesi; eğer bölünemez büyüklükte tarım arazisi ise tescilli olduğu tapu kütük sayfasının beyanlar hanesine “5403 s. K.'un 8. maddesine tabidir” şeklinde şerh verilmesi gerektiği- Bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinde oluşmuş hisselerin üçüncü şahıslara satılması devredilmesi veya rehnedilmesi yasaklanmakta olup bölünemez büyüklüklerin üzerinde alana sahip parsellerdeki hisselerin üçüncü şahıslara satılmasında, devredilmesinde veya rehnedilmesinde bir sakınca bulunmadığı; ancak ifraz yapılırken tarım arazilerinde bölünemez büyüklüklerin altında parsel oluşturulamayacağı-
Tapuda kayıtlı bulunan bir taşınmazın tapu dışı satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (TBK. m. 237), TK'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddesi gereğince geçersiz olup, böyle bir satışın, tapu dışı satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmeyeceği-
Davalılar murisi paylı maliki olduğu dava konusu taşınmazlardaki 1/4 payının tamamını davacıya satmayı vaadetmiş olduğu durumda; davalının murisi dava konusu taşınmazlarda müşterek paydaş olup bu payının tamamının satışını vadettiği için satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı mevcut olduğu- Satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların belirlenen tarımsal niteliğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden sorulup görüşü alındıktan sonra tescilin mümkün olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Tapulu taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı BK'nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacakları ve satın alana herhangi bir hak bahşetmeyeceği-