Davalı taraf, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaatını üstlendiği taşınmazdan bir adet daireyi davacıya satmış olup; tarafların, alıcı durumundaki davacı ve yüklenici durumundaki davalı olmasına göre; inşa halindeki taşınmazın satın alınması konusunda yapılan yazılı sözleşmenin geçerli olduğu; sözleşme gereğince, davacı; toplam 54.500,00 TL ödemiş, daire kendisine teslim edilmemiş olup, dava dışı üçüncü kişiye satılmış ve bu haliyle sözleşme geçerli olduğundan; davacının, menfi zarar talebinde bulunabileceği; mahkemece; uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak, taşınmazın ifasının imkansız hale geldiği tarih itibariyle rayiç bedelinin belirlenmesi, davacı tarafından yapılan kısmi ödemenin belirlenen rayiç bedele oranlanması suretiyle talep edilen menfi zarar ve ziyanının saptanarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
Harca tabi olmasına rağmen, mahkeme kalemince harcı alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında HMK'nun 366. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 344.madde hükmünün uygulanacağı ve temyiz isteğinin temyiz defterine kayıt tarihinde yapılmış sayılacağı-
Mirasbırakanın taşınmazı torununa temlik ettikten sonra, torunu aleyhine başka bir dava açtığı, mirasbırakanın yaptığı ilk temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu kabul etme imkanı bulunmadığı-
Kural olarak tapu iptali ve tescil davalarında davanın, kayıt malikine, kayıt maliki ya da malikleri ölüyse mirasçılarına yöneltilerek açılması gerekeceği-
Hakimin, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği; soru sorabileceği; delil gösterilmesini isteyebileceği-
Dahili davalı adına kayıtlı bulunan parsel, dahili davalının beyanlarına göre kadastro öncesinde bütün halinde murise aitken murisin ölümünden sonra kendisi ve davanın tarafları arasında yapılan taksime konu olduğundan, mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmesine göre parselin zeminde fiilen ne şekilde kullanıldığına ilişkin detaylı beyanlarına başvurulması gerekeceği-
Resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemeyeceği ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamayacağı; davacının ancak harici satış nedeniyle ödediği bedelin güncellenmiş değerini talep edebileceği-
Davacı ile davalı belediye arasında ‘bedel karşılığı arsa tahsis sözleşmesi’nin yapıldığı ve davacı tarafın edimini yerine getirdiği, söz konusu sözleşmenin başlangıçta geçerli olarak kurulmasına rağmen daha sonra davalı belediye tarafından taşınmazın bulunduğu alanda imar değişikliği yapılarak sözleşmenin ifasını kendi kusurlu eylemi ile imkansız hale getirdiği anlaşıldığından, sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiği tarihteki davacının gerçek ve güncel müspet zararına hükmedilmesi gerektiği-
Harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda tarafların verdiklerini geri alabileceği-
Satış vaadi sözleşmelerindeki belirlenen değerin, önalım konusu payların bedellerine esas olamayacağı; satış bedelinin önalım davasının açıldığı tarihteki dava konusu payların değeri tespit edilerek belirlenmesi ve belirlenen önalım bedelini yatırması için davacı tarafa önel verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-