Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığı, gizli bağış sözleşmesi de TMK'nun 706, TBK'nun 237 ve Tapu Kanununun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, yüklenici aleyhine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli ise de arsa sahipleri aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Muris muvaazasına yönelik uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi için, miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması gerektiği- Mirasbırakanın temlik tarihinde 73 yaşında ve emekli maaşı olan birisi olup, paraya ve mal satmaya ihtiyacının bulunmadığı, satış bedeli ile gerçek bedel arasında fahiş fark olduğu, davacının murisin ikinci eşi davalının ise önceki eşinden olma oğlu olduğu, mirasbırakanın adına kayıtlı bağımsız bölümleri çocuklarına vermesi üzerine davacının murisi terk ettiği ve ölene kadar biraraya gelmedikleri, temlik işlemine rağmen murisin dava konusu konutu kullanmaya devam ettiği, davalının emanetçi olduğu, akitte gösterilen bedelin dahi murise ödendiği iddiasının kanıtlanamadığı anlaşıldığından, temlik işlemlerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılması gerektiği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri- Çekişmeli taşınmazların başlangıçta davalının eşine ait iken el değiştirme sonucu mirasbırakana geçtiği ve ona yapılan temlikin muvazaalı olduğu hususunun mahkeme kararı ile belirlendiği anlaşıldığından, davalıya temlikin mirasçıdan mal kaçırma amacı ile yapılmadığı, muvazaalı edinilen taşınmazın kayıt malikine değil eşine aktarıldığı ve bu nedenle davanın reddi gerektiği-
Tapu iptali-tescil isteğine ilişkin davada, davanın hasımsız açılamayacağı, taşınmazın diğer paydaşları aleyhine açılması gerekeceği- Gerekmediği halde taraf durumuna getirilen Hazine yararına vekalet ücreti takdiri edilmesinin isabetsiz olduğu-
Paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılmasının, oybirliğiyle aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlı olduğu-
Payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekeceği-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekisi gerektiği -
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706. Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Davanın reddine karar verilmişse de, davacı vekilinin keşfin 440 ada 8 parsel üzerinde yapıldığı dikkate alındığında dava konusu taşınmazın 440 ada 8 parsel olduğu ve dava dilekçesinde maddi hata sonucunda 440 ada 10 parsel olarak yazılı bulunduğu açık olmakla bu parsel yönünden bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekeceği-