Taşınmazda irsen paydaş olan tüm maliklerin yukarıda değinildiği anlamda aralarında harici bir taksim olgusunun bulunduğu kanıtlanamadığı gibi, tüm paydaşları bağlayıcı biçimde fiili bir kullanım tarzının gerçekleştiğini söyleyebilme olanağı olmadığından davacının, taşınmazda kullandığı yer bulunduğuna ve çaplı taşınmazda belirli bir yeri kullanan paydaşın diğer paydaş aleyhine elatmanın önlenmesi davası açamayacağı, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın giderilmesi davası açarak çözümleyebileceği-

Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası Ş. A.'ın kayden malik olduğu 483 parsel sayılı taşınmazda kardeşleri davalılar ve dava dışı diğer kardeşleri ile veraseten iştirak halinde paydaş oldukla ...