Saklı pay  sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini herhangi  bir zamanaşımı  veya  hak düşürücü  süreye  tabi  olmaksızın  her zaman isteyebileceği-Muris muvaazasında sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaşabilmek için davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması gerektiği ve bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesinde büyük önem taşıdığı, bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluğun olması gerektiği-
Muvazaa iddiasıyla açılan davada; sadece satış bedelinin düşük gösterilmesi danışıklığın varlığını göstermeyeceğinden, davanın reddi gerekeceği-
Harici satıştan dolayı kayıt maliklerini sorumlu tutmanın ve onlar aleyhine 1940 tarih, 2/77 sayılı İ.B.K. gereğince harici satış bedelinden kaynaklanan hapis hakkının kullanılmasına da yasal olanak olmadığı-
Muris muvazaası davalarında; uyuşmazlığın çözümü için miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması şart olup, bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılması gerekeceği-
Davacının mevcut binasını restore ederek iyileştirmesinin, Türk Medeni Kanunu’nun 718. maddesine istisna getiren aynı kanunun 724. maddesinde belirtilen kendi malzemesi ile başkasının arazisi üzerinde iyiniyetle inşaat yapmak anlamına gelmeyeceği, dolayısı ile burada, davacının Türk Medeni Kanunu’nun 724. maddesinden yararlanması olanağının olmayacağı–
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların, miras bırakanın muvazaalı sözleşme ile taşınmazı devrettiği kişi, onun mirasçısı ya da muvazaalı yahut kötü niyetli olarak taşınmazı devralan ikinci ve sonraki el durumunda bulunan kişiler aleyhine açılabileceği, bu davaları açmak için hak düşürücü süre olmayıp, ancak murisin ölümü halinde açılabileceği-
Tapu sicilinin düzgün tutulması kamu düzenine ilişkin olup, hâkimin de sicilin düzgün oluşturulmasında sorumluluk sahibi olduğu- Davada mahkemece, asıl davanın davacıları ile birleşen davanın davacıları hakkında veraset ilamlarına göre, kök muris ile ara muristen gelen miras payları oranında tapu iptal ve tescil hükmü kurulmasında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, yükümlülüklerini yerine getiren yüklenici kendisine verilecek konutların adına tescili için kazandığı kişisel hakları BK. 163. maddesi (şimdi; TBK. mad. 184) gereği yazılı olmak koşulu ile 3. kişiye devir ve temlik edebilir; bu durumda sözleşme geçerli olduğundan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/c, e ve f maddeleri ile 23. maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin gö­revli olduğu-
Miras bırakanın ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığının belirlenebilmesi için, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın tüm mal varlığına oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olgular göz önünde tutularak karar verilmesi gerekeceği, makul ve hoşgörü sınırları içerisindeki temlike yönelik muvazaa itirazının reddi gerekeceği-