Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesine ilişkin asıl davada, davacının mülkiyet hakkına değer verilerek mutlak olarak elatmanın önlenmesi gerektiği- Tazminat ve hapis hakkı tanınması isteklerine ilişkin karşı davada, davalının, taşınmazın çekişmeli bölümünü iştirakçilerden bir tanesi olan davacıdan haricen satın alıp, tüm ortaklardan satın alınma olgusu bulunmadığından davalının TMK. mad. 994'de öngörülen hapis hakkından yararlanamayıp taşınmaza yapılan masrafların nelerden ibaret olduğunun saptanarak hesaplama yapılması ve ortaya çıkan bedelin toplam miktarının davacıdan tazmininin gerektiği-
Davacıların, ortak miras bırakanlarından intikal eden taşınmazın paydaş davalı tarafından kullanıldığını ileri sürerek ecrimisil talep ettikleri davada, davalının, çekişme konusu taşınmaz için yaptığı zorunlu ve faydalı masrafların takas ve mahsubunu da isteyebileceği-
Davalı, satış bedeli kendisine ödeninceye kadar kanunun kendisine tanıdığı hapis hakkını kullanabileceği, ayrıca, alacağın tespiti için dava açılmış olmasının defi hakkının kullanımına engel olmadığı- Mahkemece, davalının açtığı alacak davasını bekleyerek alacağın bulunduğunun tespiti halinde zorunlu ve yararlı giderler için hapis hakkı tanımak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği-
Tarafların baba – kız olduğu, 1991 yılından beri davacıya ait bağımsız bölümde karşı davanın davacısının oturduğu ve dolayısıyla iyiniyetli zilyet olduğu, karşı davanın davacısı tarafından bağımsız bölüme yapılan zorunlu ve faydalı masrafların tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteği- Taşınmazı elinde bulunduran kişinin hapis hakkını kullanabilmesi için iyiniyetli zilyet (TMK. mad. 994) durumunda olması gerektiği- Davacılar ile dava dışı arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sırasında mahkeme kararı ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi konulmuş, davalı ise bu tarihten yaklaşık iki yıl kadar sonra yargılama devam ederken üzerinde tedbir şerhi bulunan taşınmazı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile zilyetliği devralmış olduğundan iyiniyetli zilyet olarak kabul edilemeyeceği, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin davalıya ayni değil şahsi hak sağladığı, davalının sözleşmeden kaynaklanan şahsi hakkını da ancak kendi akidi olan dava dışı kimseye yöneltebileceği gözetildiğinde, davalı yararına hapis hakkı tanınması olanaklı olmadığı-
Taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında, harici satın almaya yönelik savunmanın usulünce kanıtlanması halinde, sözleşmesinin lehtarına hapis hakkı sağlayacağı gözetilerek Türk Medeni Kanununun 994. maddesi hükmü de dikkate alınarak satış bedeli yönünden ve taşınmazda yapılan faydalı ve zorunlu masraflar yönünden hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilebileceği-
TMK. 994/1 gereğince, iyiniyetli zilyetin, geri vermeyi isteyen kimseden yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebileceği ve bu tazminat ödeninceye kadar geri vermekten kaçınabileceği, ancak davalı üçüncü kişiler, yüklenicinin edimlerini yerine getirmesi halinde talep edebilecekleri bağımsız bölüm paylarını, bulunulan aşama itibariyle avans niteliğinde üzerlerine almış olup, yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi halinde arsa sahiplerince bu payların geri istenebileceği, TMK. 994/1 gereğince zorunlu ve yararlı giderlerin tazmini talebi bulunmaması halinde, mahkemece re’sen üçüncü kişiler lehine hapis hakkı tanımasının mümkün olmadığı-
Taraflar arasında başlangıçtan beri geçerli bir sözleşme bulunmadığına göre, iade anında hapis hakkı tutarının tayininde taşınmazın rayiç değerinin ödenmesinin düşünülemeyeceği- El atmanın önlenmesi davasında belirlenecek rayiç bedel ile zorunlu ve yararlı giderlerin ödetilmesini istemiş olmakla, “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince ödediği bedelin iadesini de denkleştirici adalet ilkesi uyarınca talep ettiği kabul edilerek, sözleşme tarihinde ödenen satış bedelinin yukarıdaki ölçütler gözetilerek dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücü belirlenerek; güncellenmiş bu bedel üzerinden hapis (alıkoyma) hakkı tanınarak el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekeceği-
TMK'nun 763. maddesine göre taşınır mülkiyetinin nakli için zilyetliğin devri gerekeceği-