Bina için belediyeden ruhsat alınmasının davalının iyiniyetli olduğuna yönelik karine sayılacağı- İyiniyetli zilyedin geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebileceği ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabileceği- Uyuşmazlıkta inşaat bilirkişisi marifetiyle yeniden keşif yapılarak davalıların iyiniyetli oldukları gözetilerek yıkımı istenen binanın kolon kiriş sistemi kesildiğinde bina ayakta kalacak ise buna göre zorunlu ve yararlı masrafların hesap ettirilmesi,ayakta kalmayacaksa binanın tamamına göre hesap yaptırılarak bulunan bedel üzerinden davalılara hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı taşınmazları muvafakata dayalı olarak kullandığından kötüniyetinden söz edilemeyeceği gibi ecrimisilden sorumlu tutulamayacağından ecrimisil isteğinin rededilerek, 3 sayılı parselde davalı tarafından yeni binalar mı yapıldığı yoksa var olan binaların korunması amacıyla imalatlar mı yapıldığının açıklığa kavuşturulup, var olan binaların korunması amacıyla iyileştirmeler yapılmışsa zorunlu ve faydalı masraflar üzerinden hapis hakkı tanınması gerektiği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, HMK 26. maddesi uyarınca hakim tarafların talepleri ile bağlı olduğundan davalının TMK. mad. 994/1'e dayanarak savunma ( defi ) yoluyla harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis ) hakkı tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi konusunda açık bir talepte bulunmadığından mahkemece kendiliğinden hüküm kurulamayacağı-
Ecrimisil isteğine ilişkin davada, TMK. mad. 994 uyarınca davalının çekişmeli taşınmazları haricen satın alıp haksız işgalci konumunda olmadığından harici satış bedeli üzerinden davalı yararına hapis hakkı tanınıp davalının ecrimisille sorumlu tutulamayacağı-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkin davada, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı gibi taşınmazı davacıların muvafakatı ve rızası dışında kullanıp kötü niyetli zilyet konumunda olduğundan yaptığı harcamaların tazminini isteyemeyeceği- TMK. mad. 683 gereğince davacıların mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak mutlak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerektiği-
Haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, davalı tarafından tecavüzde bulunularak binanın yıkılıp düzlendiğini ileri sürdüğü alandaki kira ilişkisini ve taşınmazda bulunma nedenini kanıtlayamayan davacının fuzuli şagil olarak taşınmazda bulunup TMK. mad. 994 gereği iyi niyetli sayılamayacağı-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin davada, çekişme konusu taşınmazın tedavül kayıtlarının getirtilip önceki maliklerinin belirlenerek, davalı tanıklarının usulüne uygun olarak dinlenip, davalı ile harici sözleşme yapan kayıt malikinin saptanarak davalının işgalci olup olmadığı iyiniyetli zilyet konumunda bulunup bulunmadığının tespit edileceği-
Haricen satın alma olgusu satın alan bakımından TMK.nun 994. maddesi ve 10.7.1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bedelden kaynaklanan kişisel hak sağlayacağı, bu durumda, bedel ödenmedikçe taşınmazı kullanan kişinin taşınmazdan tahliye edilmesinin istenemeyeceği, başka bir ifade ile değinilen kişisel hakkın taşınmazı kullanan kişiye hapis hakkı sağlayacağı-
Hukuken geçersiz sözleşmelerin haksız iktisap kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı ve hakkaniyet gözetilerek, sözleşme tarihinde satış bedeli olarak verilen paranın, taşınmazın iadesinin talep edildiği dava tarihi itibariyle enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar gibi çeşitli ekonomik etkenlerin ortalamaları alınmak sureti ile uyarlama sonucu ulaşacağı alım gücünün reel değeri tespit edilerek, alıkoymada hükme esas alınması gerektiği-
E.tmanın önlenmesi istekli davaların doğrudan bu eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılabileceği, davalı sıfatı yükleneceklerin kayıt maliki olmalarının aranmayacağı; bununla birlikte, davada yıkım isteğinin de bulunması halinde, yıkımı istenen yapı, üzerinde veya altında bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüzü) haline geleceğinden ve taşınmazın mülkiyetine tabi olacağından, taşınmaz maliklerinin de davada yer alması gerekeceği- Yargısal uygulamalar ile kararlılık kazanmış ve öğretide de benimsenmiş olarak, bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilmesine ve hakkında hüküm kurulmasına olanak olmadığı- Davacıların kayden maliki olduğu çaplı taşınmaza dava konusu binanın ve perde duvarın tecavüzlü olduğu bilirkişilerce belirlendiğinden elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-