8. HD. 05.02.2019 T. E: 2018/2697, K: 996-
İyiniyetli zilyetin, geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebileceği ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabileceği- Sözleşme uyarınca davalının davacı kooperatife ödemiş olduğu miktarın birlikte ifada gözetilmemesi doğru ise de, davalının iyi niyetli olması, hapis hakkı olması ve birlikte ifa kuralı gereğince zorunlu ve yararlı masrafların ödemesi yapılmadan dava konusu edilen taşınmaza müdahalesinin menine ve tahliyesine karar verilemeyeceği-
Maliki olduğu 37073 ada 7 parsel sayılı taşınmaza davalının gecekondu yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmasının önlenmesine, yapının yıkılmasına ve ecrimisile-
Tapulu taşınmazların harici satışı geçersizse de, davacı-karşı davalının taşınmazı 10 yıl gibi uzunca bir süre kullanmış olması ve davalı-karşı davacı tarafından da bu kullanımına uzun bir süre ses çıkarılmadığı gözetildiğinde, taşınmazı haricen satın alan tarafın, fuzuli şagil sayılamayacağı ve harici satış bedeli kendisine ödeninceye kadar taşınmazı elinde tutma hakkının bulunduğu, davalının bu dönem yönünden iyiniyetli zilyet konumunda olacağı ve TMK. mad. 994 uyarınca iyiniyetli zilyedin, yaptığı zorunlu ve faydalı giderlerin tazminini talep edebileceği, bu tazminat ödeninceye kadar da hapis hakkı doğacağı- Davacı-karşı davalının taşınmazı satın almak suretiyle kullanması ve bu süre içerisinde taşınmazın kullanılmasına göz yumulmuş olmasının, kullanmaya muvafakat olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu durum karşısında, elatmanın önlenmesine karar verildikten sonra davacı-karşı davalının ecrimisilden sorumlu tutulmasının hatalı olacağı-Taşınmazdan iyi niyetle yararlanan zilyedin, geri vermekle yükümlü olduğu kimseye karşı bu yüzden tazminat ödemek zorunda olmadığı ve kaybedilmesinden, yok olmasından ve hasara uğramasından da sorumlu olmadığı-
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği-
İyiniyetli zilyedin geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebileceği ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabileceği- İyiniyetli zilyedin diğer giderler için tazminat isteyemeyeceği ancak, şeyin geri verilmesinden önce kendisine bu giderler için bir tazminat önerilmezse, kendisi tarafından o şeyle birleştirilen ve zararsızca ayrılması mümkün bulunan eklemeleri o şeyi geri vermeden önce ayırıp alabileceği- Zilyedin elde ettiği ürünlerin yaptığı giderler sebebiyle doğan alacaklarına mahsup edileceği-
Tapulu taşınmazların mülkiyetinin naklinin 4721 sayılı TMK. mad. 706, 6098 sayılı TBK. mad. 237 ve 2644 sayılı Tapu Kanunu mad. 26 hükümleri uyarınca resmi şekle bağlı olduğu, harici satışların mülkiyetin nakli yönünden geçersiz bulunduğu ancak geçersiz sözleşmeye göre kayıt malikine bir bedel ödenmiş ise, ödeyen yararına hapis hakkı tanınması olanağı doğacağının 10.7.1940 tarih, 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı, taşınmazı haricen temlik eden kişinin aldığı satış bedelini karşı tarafa ödemedikçe haricen satın alan kişinin taşınmazı terk etmesini isteyemeyeceğinin vurgulandığı- İyiniyetli zilyedin geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebileceği ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabileceği- Davalı vekilinin davada yasal şartlar oluşmadığından bahisle davanın reddini talep etmesinin ve taşınmazın rayiç bedelinin ya da güncelleştirilmiş bedelinin kendilerine ödenmesi yönünde bir taleplerinin olmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte güncelleştirme ile ilgili bilirkişi raporunun yetersiz olup değerin düşük hesaplandığını belirtmesinin hapis hakkından vazgeçtikleri anlamını taşımadığı, davanın tümden reddini talep ettiklerini vurgulamak amacıyla yapılmış bir beyan olduğunu kabul etmek gerekeceği-
Gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı-
Kendisine tebligat yapılacak kimse veya tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği, tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği ve İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı ve ilgili kişilere sorulup imzaları alınmak, imzadan çekinmeleri halinde ise bu husus da belirtilmek suretiyle tebligat yapılması gerekirken yasanın emredici hükmüne aykırı olarak yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu- TMK. mad. 706, TBK. mad. 237, 2644 sayılı Tapu Kanunu mad. 26 ve Noter Kanunu mad. 60 uyarınca, taşınmazların alım satımları resmi şekilde yapılmadıkça harici satın alma mülkiyetten kaynaklanan bir hak bahşetmeyeceği ancak, iyiniyetli zilyedin gerek TMK. mad. 994, gerekse 1940 tarih ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, taşınmazı kullanma yönünden kişisel bir hakkı bulunduğu- Harici satış bedeli ile varsa zorunlu ve faydalı masrafları satın alana ödenmedikçe bedel yönünden satın alanın taşınmazı alıkoyma hakkı ( hapis hakkı ) olduğu- Davalı savunmasında yer alan uyuşmazlığa konu adi senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığının belirlenmesi, imzanın davacıya ait olması halinde iyiniyetli olarak taşınmaza zilyet olan muris yada onun mirasçıları tarafından yapılmış iyileştirme bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa bu iyileştirmelerin zorunlu yada faydalı olup olmadığı üzerinde durulması, satış bedeli ve varsa iyileştirme bedelleri ödenmedikçe davalının taşınmaz üzerinde alıkoyma hakkı (hapis hakkı) bulunduğu gözetilerek el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı biçimde karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Sebepsiz zenginleşme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek için bir tarafın malvarlığının diğer tarafın mal varlığı aleyhine çoğalması gerektiği- Davacı, diktiği ve yetiştirdiği ağaçlar nedeniyle davalının sebepsiz bir zenginleşmesi söz konusu ise sebepsiz zenginleşme miktarı ile orantılı olarak davalıdan talepte bulunabileceğinin kabulü gerektiği- Taşınmaz, davaya konu muhdesatlar nedeniyle daha yüksek bir bedelle satılmış ise bu halde davalı ...'nin, haksız olarak zenginleştiği miktarı davacıya iade etmesi gerektiği- Uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla ağaçlarla birlikte taşınmazın kaça satılacağı ve ağaçsız olarak taşınmazın kaça satılabileceği belirlenmeli, bunlar birbirine oranlanmalı ve bu oran taşınmazın satış bedeline uygulanarak davacının diktiği ağaçların satış miktarına yansıma miktarı bulunmalı ve bulunacak bu miktara hükmedilmesi gerektiği-