Maden işçilerinin yer altında 50, yer üstünde 60 yaşına kadar çalışabileceği düşünülmeden, yoksun kalınan gelirin peşin sermaye değerinin hesaplanmasının olanaklı olmadığı-
Akrabasına ait pastane işyerinde çeyiz karşılığı çalışmanın, ücretli yani hizmet akdi ile çalışmak demek olduğu, o halde, işverenin işten çıkarmasının, yani iş akdini feshetmesinin, çalışma süreleri dikkate alınarak kıdem ödencesi ve bildirim önelinin ödenmesini gerektireceği-
Gerek 1479 sayılı Yasa’nın ek 11. maddesinin, gerekse 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 36. maddesinin lafzından, isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı davacı kadının kocasına tebaan 506 sayılı Yasa’da öngörülen sağlık yardımlarından yararlanacağının, 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununda düzenlenen Sağlık Sigortası Hizmetlerinden faydalanamayacağının açık seçik ortaya çıktığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, Emekli Sandığı gibi diğer Sosyal Güvenlik Kurumları’nın Bağ-Kur'a göre sağlık hizmetleri verme bakımından daha elverişli düzeyde bulunmaları nedeniyle davacı kadının Sosyal Sigortalar Kurumu'nun kendisine sağladığı Sağlık Yardımları’ndan yararlanmaya devam etmesinin, çıkarlarına daha çok uygun olduğu, amaca bağlı yorum yönteminde, çıkarlar dengesine ağırlık tanındığına ve karşılıklı çatışan çıkarlardan hangisinin daha çok korunması gerektiği önem taşıdığına göre, davacı kadının çıkarlarının,davalı Kurumlar’ın çıkarlarına oranla daha çok korunmaya değer bulunduğunun kabul edilmesinin gerektiği-
Davacı davalılara ait kaloriferli konutta kapıcı olarak çalıştığını iddia ederek işçilik haklarını istemişse de, dosyadaki kapıcılık sözleşmesinin kocasıyla yapıldığının ve bu süre içinde kapıcılık ücretlerinin makbuz karşılığı kocasına ödendiğinin anlaşıldığı, bu durum karşısında davalının yöneticiliğini yaptığı konutta davacının değil, kocasının kapıcı olduğunun kabulünün gerekeceği-
Kocasından boşanarak çok kısa süre sonra boşandığı kocası ile tekrar evlenen kadın işçinin kıdem tazminatı almasının, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, işverenin hataen ödediği bu miktarı geri isteyebileceği-
Muhasebeciliğin ve kooperatif müdürlüğünün fikri çalışma sayılacağı ve 1967 öncesi hizmetler için kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyeceği-
Kadın işçinin, hizmet akdini evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kendi arzusu ile sona erdirmesi halinde kıdem tazminatının ödeneceği, kötü niyetli hallerde bu haktan yararlanamayacağı, nitekim, boşandığı kocası ile tekrar evlenerek hizmet akdini sona erdirmesi nedeni ile ödenen tazminatın geri istenebileceği-
İşverenin, kurumunun işçiye yaptığı tedavi giderleri sebebiyle parasal sorumluluğun doğması için gereken şartlar eksiksiz araştırılmadan; rücu davasının kabulünün isabetsiz olduğu-
İşyerinin devir ve intikalinin, iş koşullarında esaslı değişiklik sayılmayacağı, bu nedenle de işçinin iş sözleşmesini haklı fesih nedenini oluşturmayacağı, haklı fesih söz konusu olmadığına göre, işverenin kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün bulunmadığı-