Örnek 7 ödeme emrinin borçlular M. K.'ya 18.9.2009 tarihinde, ....'a 30.9.2009 tarihinde, ...'e 01.10.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup, alacaklı vekili yasal bir yıllık süre içinde borçluların menkullerinin ve borçlu...'in maaşının haczini talep etmiş olduğundan, alacaklının haciz isteme hakkının düşmemiş olduğu- Bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK'nın 78/5. maddesi gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla alacaklıdan yenileme harcı alınmasına gerek olmadığı- Başka bir ifadeyle alacaklının bu durumda yenileme talebinde bulunmaksızın doğrudan haciz isteyebileceği-
Haciz isteme hakkının ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekte düşeceği- Alacaklı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde borçlunun menkullerinin/maaşının haczini talep etmiş olması halinde, alacaklının haciz isteme hakkının düşmeyeceği, bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK. mad. 78/5 gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek bulunmadığı, yani, alacaklının yenileme talebinde bulunmaksızın doğrudan haciz isteyebileceği-
Haczin, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemi olduğu- Haciz şerhinin terkini-
Borçlunun "takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti"nin esasının incelenmesi gerektiği-
Her ortağın kooperatifin borçlarına karşı, taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumlu olacağı kooperatif ana sözleşmesi ile kararlaştırılmış ise de, icra takibi, kooperatif aleyhinde yapıldığından ve şikayetçiler hakkında başlatılmış ve kesinleşmiş bir takip olmadığından, takibin borçlusu olmayan şikayetçilerin taşınmazlarının haczinin mümkün olmadığı- Süresinde satış istenmemesi halinde hacizlerin düşeceği-
Usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmeksizin borçluya bilahare yenileme emri çıkarılmasının isabetsiz olduğu- Ödeme emrindeki müddet geçmeden (takip kesinleşmeden) haciz yönünde alınan kararların yok hükmünde olacağı-
İİK. m. 106 ve 110. maddelerinde yer alan satış isteme süreleri hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece satış talebinin öngörülen süreler içinde yapılıp yapılmadığının re'sen gözetilmesi gerekeceği- Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın tapu sicilinde şeklen varlığını sürdüren haczin İİK'nun emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yaratacağı- Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görev olduğu-Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı- Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nun 1010. maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği-Tapuya işlenmesi hususu, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik olduğu- Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerektiği-
Alacaklının daha önce talep ettiği ihtiyati haciz kesin hacze dönüştüğünden ve haciz istemi bu şekilde gerçekleştiğinden alacaklının bu haczin düşmesinden sonra yeniden haciz isteyebilmek için yenileme harcı ödemesine gerek bulunmadığı-
Haciz sırasında verilen kefaletin geçersizliği iddiasıyla açılmış menfi tespit ve istirdata ilişkin davada, haciz tutanağında davacının haciz sırasında kefil olduğu tarihte yürürlükte olan BK. mad. 484 uyarınca, kefilin, kefalet miktarı ve kendi temerrütünün sonuçlarından sorumlu olduğu, kefilin miktarı belirtilmeyen fer’ilerden dolayı sorumluluğu olmadığı-
Alacaklının, borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacaklarının haczini İİK 89. maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi ile talep edebileceği gibi, üçüncü kişiye haciz müzekkeresi çıkarılmasını da talep edebileceği- Haciz ihbarnamesinden (İİK. mad. 89) farklı olarak, haciz yazısına cevap verilmemesi halinde 3. kişinin zimmetinde sayılan bir alacağın olmadığı-  Şikayetçinin haciz müzekkeresinin iptalini istemesinde hukuki yararının bulunmadığı-