Alacaklı tarafından, haciz tarihleri itibariyle olayda uygulanması gereken İİK.nun 106. maddesinde öngörülen yasal sürelerde (25.03.2005, 14.08.2009 tarihli hacizler yönünden 2 yıl, 15.09.2014 tarihli haciz yönünden 1 yıl) satış istenmediğinden söz konusu hacizlerin düştüğü- Taşınmazlarda ferdileşme işlemi yapılmasından sonra konulan hacizlerin, taşınmazlar şikayetçi-üçüncü kişiler adına kayıtlı olduğunda yapılmış olduğu- Taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için, haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- Haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına tapuda kayıtlı olan taşınmazın, borçlunun borcu için haczinin mümkün bulunmadığı-
Borçlunun, üçüncü kişi nezdinde ileride doğması muhtemel alacaklarının haczinin ancak (İİK. mad. 78 kapsamında gönderilecek) haciz yazısı ile mümkün olduğu- Üçüncü kişiye gönderilen müzekkere, (İİK. mad. 78) kapsamında haciz müzekkeresi niteliğinde olduğundan, üçüncü kişinin, nezdinde borçlunun alacağı var ise haciz talebini yerine getirmesi, aksi halde hiçbir işlem yapmaması gerektiği- Şikayetçiye gönderilen haciz müzekkeresi, üçüncü kişi aleyhine İİK'nun 89. maddesindeki sonuçları doğurmayacağından, 3. kişi tarafından iptalinin istenmesinde hukuki yararının bulunmadığı- 
Satın aldığı sırada hacizli olduğunu bilen üçüncü şahıs adına kayıtlı taşınmaz kaydında, tebliğ tarihinin düzeltilmesine yönelik şikâyet üzerine verilen icra mahkemesi kararı ile taşınmaz kaydındaki haczin kaldırıldığı tarih itibariyle yeni haciz konulması talebinin icra memurunca reddine ilişkin kararın kaldırılması istemli şikâyet sonucunda verilen ret kararının Yargıtay’ca bozulması, şikâyet olunan-alacaklı lehine hak doğurur mu? Hacizli taşınmazı satın alan kimsenin, icra takibi sırasında bu haczin paraya çevrilmesi ihtimali ile karşı karşıya kalacağını öngörmesi gerektiği- Gerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin icra mahkemesi kararı ve gerek önceki tarihli haciz konulamayacağına ilişkin icra müdürü kararının yerinde olduğuna icra mahkemesi kararının Yargıtay'ca bozulması üzerine, ilk haczin konulduğu tarih itibariyle takibin kesinleşmiş olduğu ve sözü edilen haczin geçerli bulunduğu- Bu gerçekliğe rağmen, haczin kaldırılması ve tekrar konulamayacağına ilişkin icra dairesi işlemlerinin hatalı olduğu- Başından beri geçerli olduğu anlaşılan haczin kaldırılmasında alacaklıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı- Yargıtay kararları ile hatalı olduğu anlaşılan icra dairesinin işlemleri ile buna bağlı olarak oluşturulan icra mahkemelerinin kararları ve söz konusu taşınmazın üçüncü şahıs tarafından hacizli olarak satın alındığı göz önünde bulundurulduğunda, hiçbir kusuru bulunmayan alacaklının hukuki durumunu olumsuz biçimde etkilemiş olduğu, bu hataların giderilmesi, ancak alacaklının yanlış işlemlerden önceki hukuki durumu ne hâlde ise o hâle getirilmek suretiyle mümkün olacağı- İİK.'nun 40. maddesinin, genel mahkemelerce alacağın esasına ilişkin olarak verilen kararları kapsadığı gibi icra mahkemesi kararlarını da kapsadığı ve madde şartları gerçekleştiğinden haczin ihya edilerek tapu sicilinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği- Bu işlemin yapılmamasının, yani, haczin sonraki tarih esas alınarak konulması hâlinde alacaklının, ilk haciz tarihinde takyidatta bulunmayan hacizlerin ve ipoteklerin altına düşeceği ve bunun da yasaya aykırı biçimde kaldırılan haciz karşısında önemli bir hak kaybı olacağı- "Eski tarihli haciz konulamayacağı, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesinin gerekmediği ve kararın bozulmasının geriye etkili sonuç doğurmayacağı, tapu sicili mevzuatı bakımından da geçmiş tarihli gün ve yevmiye numarası verilebilmesinin mümkün olmadığı; alacaklının talebi ile zaten sonra haciz şerhinin işlendiği ve taşınmazı hacizli olarak satın alan yeni malikin haczin kaldırılmasından sonra da borçtan sorumlu tutulmaya devam edilemeyeceği, alacaklının hak kaybının icra hukuku tekniği içinde çözümlenmesi gerektiği" şeklindeki görşün HGK çoğunluğunca kabul edilmediği- Borçluya ait olmayan bir taşınmazın kural olarak haczedilemeyeceği ancak taşınmazı hacizli olarak satın alan kimsenin haczin hukuki sonuçlarına katlanması gerektiği ve gecikmiş itirazın kabulüne ilişkin icra mahkemesi kararı ile taşınmaz kaydındaki haczin kaldırıldığı tarih itibariyle yeni haciz konulması talebinin icra memurunca reddine ilişkin kararın kaldırılması istemli şikâyet sonucunda verilen ret kararının Yargıtay’ca bozulmasının şikâyet olunan-alacaklı lehine hak doğuracağı-
İİK.nun 78/1. maddesi gereğince; kural olarak haciz isteme yetkisi takip alacaklısına ait olup, takip dosyasında taraf olmayan 3. kişinin sahte işlemler yapıldığı gerekçesi ile İcra Müdürlüğünce infazen kapatılmış talimat takip dosyasına taraf olarak eklenmesi ve Trafik Tescil Kayıtlarına göre borçlu sıfatı bulunmayan 3. kişi adına kayıtlı araç hakkında haciz işleminin uygulanmasının mümkün olmadığı, anılan hususun İcra Mahkemesine şikayet yolu ile getirilmesinin, icra mahkemesinde takip hukuku kuralları çerçevesinde değerlendirilerek şikayet hakkında karar verilmesinin mümkün olduğu, hal böyle olunca,3. kişi hakkında uygulanan haczin dayanaksız olduğunun kabulü gerekeceği, o halde, mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Yenileme talebinde bulunulmasının zamanaşımını kesen işlemlerden olmadığı- Ortaklığın giderilmesi davasının açılması için yetki alınması konusunda icra mahkemesine başvurulması ile zamanaşımının kesildiği, taşınmaza ilişkin kıymet takdiri yapılması talebinde bulunularak zamanaşımını kesen mahiyette talepte bulunulduğu, bu tarihler arasında ise zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı anlaşıldığından, alacaklının bu işlemler arasında icra takibini sürdürme iradesini gösteren bir takip işlemine rastlanılmadığından, mahkemece "icranın geri bırakılmasına" karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından süresinde haciz talep edilmiş olmakla İİK.nun 78/4. maddesine aykırı olarak dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Örnek 7 ödeme emrinin borçlular M. K.'ya 18.9.2009 tarihinde, ....'a 30.9.2009 tarihinde, ...'e 01.10.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup, alacaklı vekili yasal bir yıllık süre içinde borçluların menkullerinin ve borçlu...'in maaşının haczini talep etmiş olduğundan, alacaklının haciz isteme hakkının düşmemiş olduğu- Bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK'nın 78/5. maddesi gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla alacaklıdan yenileme harcı alınmasına gerek olmadığı- Başka bir ifadeyle alacaklının bu durumda yenileme talebinde bulunmaksızın doğrudan haciz isteyebileceği-
Haciz isteme hakkının ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekte düşeceği- Alacaklı vekilinin yasal bir yıllık süre içinde borçlunun menkullerinin/maaşının haczini talep etmiş olması halinde, alacaklının haciz isteme hakkının düşmeyeceği, bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK. mad. 78/5 gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek bulunmadığı, yani, alacaklının yenileme talebinde bulunmaksızın doğrudan haciz isteyebileceği-
Haczin, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemi olduğu- Haciz şerhinin terkini-
Borçlunun "takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti"nin esasının incelenmesi gerektiği-