Sağlık kuruluşunun ruhsat devrinin, devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet gösterme şartına bağlandığı, devir tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyenlerin (faaliyeti askıya alınmış bulunan hastaneler) devredilemeyeceği, ancak, özel sağlık kuruluşu ruhsatının alınma tarihi 21/03/2014 tarihinden önce ise aktif faaliyet gösterme şartı aranmaksızın devri mümkün olduğundan bu tarihten önce haciz konulmak kaydıyla icra yoluyla ekonomik değeri olması nedeniyle satışının da mümkün olacağı, aksinin kabulünün hak kaybına sebep olacağı-
Sağlık kuruluşunun ruhsat devrinin, devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet gösterme şartına bağlandığı, devir tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyenlerin (faaliyet askıya alınmış bulunan hastaneler) devredilemeyeceği, ancak, özel sağlık kuruluşu ruhsatının alınma tarihi 21/03/2014 tarihinden önce ise aktif faaliyet gösterme şartı aranmaksızın devri mümkün olduğundan bu tarihten önce haciz konulmak kaydıyla icra yoluyla ekonomik değeri olması nedeniyle satışının da mümkün olacağı, aksinin kabulünün hak kaybına sebep olacağı-
Haczin, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemi olduğu- Haciz şerhinin terkini- Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkininin mümkün olduğu-
Üçüncü kişiye doğrudan haciz müzekkeresi gönderilmek suretiyle borçluya ait hak ve alacaklar üzerine haciz konulması halinde, üçüncü kişi tarafından yapılması gereken, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapmak, yok ise haczedilecek hak ve alacak bulunmadığını icra dairesine bildirmek olduğu- İİK.'nun 89. maddesinden farklı olarak, üçüncü kişinin, doğrudan İİK.'nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle, anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı- Üçüncü kişiye gönderilen haciz müzekkeresinin İİK.89. maddesindeki yazılı sonuçların doğmayacağı bu nedenle haciz müzekkeresinini iptalinin istenmesinde üçüncü kişinin hukuki yararı olmadığı- Alacaklı, borçlunun üçüncü kişi nezdindeki alacaklarının haczini İİK 89. maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi ile talep edebileceği gibi üçüncü kişiye haciz müzekkeresi çıkarılmasını da talep edebileceği-
Davanın takip kesinleşmediği halde davacı borçlunun dava dışı banka nezdindeki parası üzerine haciz konulması ve bilahare ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/549 esas sayılı dosyasında tespiti yönündeki kararın kesinleşmesi ve bu haliyle davacı borçlunun bankadaki parasının üzerine konulan haczin de usulüne uygun olmadığının tespitinden sonra haczedilen ve davalı borçlu şirkete ödenen 282.404,25 TL'nin iadesi istemine ilişkin olduğuna göre, davacının İİK 361. maddesi gereğince işlem yapılmasını talep ederek paranın iadesini sağlayabileceği anlaşıldığından, bu nedenle davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunmasının dava şartı olacağı, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği- İİK'nin 78/2. maddesi gereğince, alacaklının haciz isteme hakkının 1 yıllık süreye tabi olduğu- Haciz isteme hakkının ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmekle düşeceği (İİK'nin 78/2.maddesi); bu durumda takip dosyası işlemden kaldırılacağı (İİK'nin 78/4.maddesi); anılan bir yıllık süre (İİK'nin 78/2.maddesi) içinde haciz talebinde bulunan alacaklının haciz talebini geri alabileceği- Bu halde, yeniden bir yıllık haciz isteme süresi işlemeye başlamayacağı- Alacaklı ancak ödeme emri tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin (varsa) kalan kesimi içinde, yeniden haciz talebinde bulunabileceği- Anılan sürenin geçirilmesi halinde alacaklının haciz isteme hakkının düşeceği- Alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için (alacaklı) yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir-
Mahkemece, şikayetçi borçlunun, İİK'nun 78. maddesine yönelik şikayeti ile İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince süresinde satış istenmemesi nedeni ile haczin kaldırılması istemi incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde alacaklı tarafından haciz istenmediği takdirde haciz talebinde bulunulabilmesi için takibin yenilenmesinin zorunlu olduğu-
Her ne kadar süresinde talep edilen hacizlerin, İİK'nun 106-110 maddeleri gereğince düşmüş olduğu kabul edilse bile; İİK'nun 78/son fıkrasında ifadesini bulan hususun yani borçluya yenileme emri çıkarılması ve tebliğ edilmesi gerekliliğinin; baştan beri icra emri tebliğinden itibaren, 1 yıllık süre içerisinde haciz istememe haline münhasır olacağı anlaşılmakla, haciz istemek hakkı düşmediğinden dosyanın işlemden kaldırılmasının doğru olmadığı-
Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 17/3/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve alacaklının 1 yıllık yasal süre içinde 10/11/2010 tarihinde haciz talebinde bulunduğunun görüldüğü- Alacaklı, 25/1/2016 tarihinde takip dosyasının yenilenmesi ile yeniden haciz talebinde bulunması üzerine, icra müdürlüğünce de talep doğrultusunda yenileme emri borçluya gönderilerek 02/2/2016 tarihinde tebliğ olduğundan İİK 78/4. maddesinde; haciz talebinin kanuni müddet içinde yapılmaması veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmemesi halinde dosyanın muameleden kaldırılacağı belirtilmekle, alacaklının daha evvel İİK'nun 78/2. maddesinde belirlenen yasal sürede haciz talep ettiği anlaşılmakla, haciz isteme hakkı düşmemiş olacağından, İİK'nun 78/5. maddesi gereğince borçluya yenileme emri gönderilmesinin hatalı olduğu-Her ne kadar süresinde talep edilen hacizlerin, İİK'nun 106-110 maddeleri gereğince düşmüş olduğu kabul edilse bile; İİK'nun 78/son fıkrasında ifadesini bulan hususun yani borçluya yenileme emri çıkarılması ve tebliğ edilmesi gerekliliğinin; baştan beri icra emri tebliğinden itibaren, 1 yıllık süre içerisinde haciz istememe haline münhasır olacağı anlaşılmakla, haciz isteme hakkı düşmediğinden dosyanın işlemden kaldırılması doğru olmadığı gibi yukarıda belirtildiği üzere yenilenmesine de gerek bulunmadığı-