Taşınmaz rehininin satışının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren 2 sene içinde istenmesi gerektiği,bu sürede satış istenmemesi ve satış avansının yatırılmaması halinde takibin düşeceği; takibin düştüğü tarihten sonra yapılan işlemlerin ise yok hükmünde olacağından, bu tarihten sonra yapılan ihalenin de sırf bu nedenle feshi gerekeceği-
İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmadığı ve aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu-
Sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerektiği- İİK. mad. 168 uyarınca kambiyo senetlerine özgü takip şeklinde 10 günlük ödeme süresi geçmeden kesin haciz konulamayacağından, henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan alacaklının ihtiyati haczinin 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle değil, İİK'nın 264. maddesi uyarınca 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşeceği ve sıra cetveli açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğuracağı- Paylaşıma konu hak ediş bedelinin icra dosyasına girdiği tarih itibariyle ihtiyati haczin kesin hacze dönüşüp dönüşmediğinin araştırılması, hak ediş bedelinin dosyaya girdiği tarih itibariyle ihtiyati haczi kesin hacze dönüşmemiş ise sıra cetveline itirazda bulunmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, sıra cetveline itiraz davasının HMK. mad.  114/1-h ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, davalı alacaklıda olduğu- Her zaman düzenlenmesi mümkün olan çek ve bononun, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı- Alacağın gerçek olup olmadığının tartışılması, davalı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkinin ve davalının alacağının doğum tarihinin değerlendirilmesi gerektiği- Davalı alacağının daha önce doğmuş olup, sonraki tarihte doğan davacı alacağı bakımından muvazaa yaratılamayacağı-
İİK. mad. 78/2'deki süre geçmeden, (ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir sene için) haciz talebinde bulunulması halinde, dosyanın işlemden kaldırılması ve yenilenmesi yeni bir harç ikmalini gerektirmeyeceği ve on yıl süre ile takip işlemsiz bırakılmadığından, dosyanın zamanaşımına uğradığı nedeniyle takibin iptalinin istenemeyeceği-
İİK. mad. 168/2 uyarınca, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, ödeme süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 10 gün olarak belirtildiği- Ödeme süresi ödeme emrinin tebliğ tarihinde başlayacağından takibin öğrenilmiş olmasının bu süreyi başlatmayacağı- Ödeme emrinin tebliğ edilmemesi halinde, takibin kesinleşmesine ve haciz aşamasına geçilmesine yasal olanak bulunmadığı-
"Teminatlar amacı dışında kullanılamaz, üzerine ihtiyati tedbir konulamaz ve haczedilemez." şeklindeki 5957 s. Sebze ve Meyveler ile Y.li Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 12/3. maddesi gereğince; icra müdürlüğünün, borçlunun, Büyükşehir Belediyesi nezdindeki teminatlarına haciz konulması yönündeki işlemi yasaya aykırı olup, Belediye'nin söz konusu teminatlara ilişkin şikayette hukuki yararının bulunduğu ve mahkemece, 5957 sayılı Kanun'da yer alan emredici düzenleme gereğince, haciz konulan teminatlar yönünden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içerisinde haciz talebinde bulunulması halinde (İİK. mad. 78), bu haczin düşmesinden sonra takibe devam edebilmek için takibin yenilenmesine ve yenileme harcının ödenmesine gerek bulunmadığı, icra memurluğunca HMK. mad. 150 uyarınca icra takibinin yenilenemeyeceğine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı bankaya icra dairesi tarafından gönderilen 04/02/2008, 05/03/2008 ve 17/04/2008 tarihli yazıların İİK'nın 78. maddesine göre gönderilmiş haciz müzekkereleri olduğu, İİK'nın 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz müzekkereleri nedeniyle anılan maddedeki sonuçlar doğmayacağından, diğer bir deyişle borç bankanın zimmetinde sayılmayacağından, davacının borçlu olmadığının tespitini talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı, o halde, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken; İİK'nın 78. maddesine göre gönderilen haciz yazısının, İİK'nın 89. maddesi kapsamında haciz ihbarnamesi kabul edilerek, yazılı gerekçe ile davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasının usul ve yasaya uygun olmadığı-
Üçüncü kişiye gönderilen İİK'nun 78. maddesi kapsamında haciz müzekkeresinin, İİK'nun 89. maddesinde yer alan sonuçlarını doğurmayacağı-
Ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren bir yıllık sürede haciz talebinde bulunduğu görüldüğünden, icra dosyasının işlemden kaldırılmasının söz konusu olamayacağı- Alacaklı tarafça dosyanın yenilenmesi talebinin icra takip işlemi olarak sayılmayacağı, icra takip dosyasında, icra takip işlemi yapılmadığı görüldüğünden mahkemece takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde lehtar konumunda olan borçlu hakkında 3 yıllık zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle İİK. mad. 71 ve 33/a gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği-