İcra müdürlüğü ekranından Takip borçlusunun alacaklı olduğu icra takip dosyalarının sorgulanmasına ilişkin talebin haciz talebi niteliğinde olmadığı, bu talebin takibin yürütülmesine yönelik icra müdürlüğünce alacaklının talebi üzerine yasa gereği yapılması zorunlu olan bir işlem olmadığı ve yapılacak sorgulamanın Anayasa'nın 20. maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık teşkil ettiği-
İcra müdürlüğünce alacaklının "emekli ikramiyesinin haczine" ilişkin talebinin kabulüne karar verildikten sonra, alacaklının, "borçlunun emekli ikramiyesinin haczine yönelik bir talebinin bulunmadığı" belirtilerek "yeni" bir kararın verilmesinin, "icra müdürlüğünün kendi kararından kendiliğinden dönemeyeceği" ilkesine aykırı olacağı- İcra müdürlüğü, kendi kararından vazgeçemez ise de, şikayete konu işlemin icra mahkemesince denetlenerek usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesi gerektiği ilkesi de nazara alınarak, alacaklının icra müdürlüğüne yaptığı talep yazısı ile müdürlüğün bu talebe ilişkin kabul kararı ve aynı tarihli e-haciz işlemi birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, alacaklının söz konusu talebi göz ardı edilerek, sadece önceki tarihli haciz istemi esas alınmak suretiyle, eksik inceleme ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu-
İcra ve İflas Kanunu'nda haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz olduğu- Buna göre aynı taşınmaz üzerine birden fazla haciz konulmasını engelleyen bir yasa hükmünün de bulunmadığı- Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulması, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmediği gibi, daha önce konulmuş haczi ve sonuçlarını da ortadan kaldırmayacağı- Bu talep daha önceki haciz ve işlemlerden feragat anlamına gelmeyeceği-
Birleşme nedeniyle eldeki davada davalı şirketin tüzel kişiliği sona ereceği ve terkin edileceğinden, şirket davalı olamayacağı gibi, aleyhine hüküm de tesis edilemeyeceği- Y.i incelme yapılmadan usulsüz haciz nedeniyle tazminata hükmedilemeyeceği-
Borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, alacaklı tarafından yasal sürede haciz talep edildiği ve borçlu adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına haciz şerhinin işlendiği, alacaklı tarafından süresinde haciz talep edilmiş olmakla, borçlunun İİK'nun 78/4. maddesine dayalı dosyanın işlemden kaldırılması gerektiğine yönelik talebi yerinde olmadığı, mahkemece, istemin şikayet olarak nitelendirilerek yerinde olmadığından reddi gerektiği-
Bir yıllık süre içinde haciz talebinde bulunan alacaklının haciz talebini geri alması halinde, yeniden bir yıllık haciz isteme süresinin işlemeye başlamayacağı, alacaklının ancak, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin, varsa kalan kısmında, yeniden haciz talebinde bulunabileceği- Borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği ve yasal 1 yıllık süre içinde alacaklının haciz talebinde bulunduğu görüldüğünden, alacaklının haciz isteme hakkı düşmemiş olup İİK. mad. 78/5 gereğince harç alınmasının ve borçlulara yenileme emrinin tebliğe çıkarılmasının gerekmeyeceği, haczin birden fazla yenilenmesinin anılan kuralın uygulanmasını engellemeyeceği-
Özel hastanenin devrinin Özel Hastaneler Yönetmeliği'nin 69. maddesinde düzenlendiği, 27.03.2002 tarihinde Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile Yönetmeliğin 69. maddesi değiştirilerek; " Her ne sebeple olursa olsun devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyen özel hastaneler devredilemez” düzenlemesinin getirildiği- Özel hastanenin faaliyetinin 20.03.2015 tarihinde askıya alındığının görüldüğü- Bu durumda, ... kuruluşunun ruhsat devrinin, devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet gösterme şartına bağlanmış olduğu- Devir tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyen (faaliyeti askıya alınmış bulunan hastanelerin) devredilemeyeceği- Ancak, özel ... kuruluşu ruhsatının icra dairesi tarafından satış işlemleri 21/03/2014 tarihinden önce başlatılmış ise, talep tarihinde aktif olarak faaliyet gösterme şartı aranmaksızın ruhsat devrinin gerçekleştirilebileceği- İİK'nun 78/1. maddesi uyarınca, “Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir”, aynı kanunun 106. maddesinde ise; “Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir” düzenlemeleri mevcut olup, satış işlemi ancak hacizli mal üzerinden yapılabileceğinden, haczin, satış işlemlerinin başlangıcı olduğunun kabulü gerektiği-
İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessesenin mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haczin yeni bir haciz niteliğinde olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının bulunduğu-İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu sürenin haczi öğrenme tarihinden itibaren başladığı-
İİK.nun 78/1. maddesi gereğince;kural olarak haciz isteme yetkisi takip alacaklısına ait olup, takip dosyasında taraf olmayan 3. kişinin sahte işlemler yapıldığı gerekçesi ile İcra Müdürlüğünce takip dosyasına taraf olarak eklenmesinin ve Trafik Tescil Kayıtlarına göre borçlu sıfatı bulunmayan 3. kişi adına kayıtlı araç hakkında haciz işleminin uygulanmasının mümkün olmadığı-
Borçluya gönderilen ödeme emrinin 04.08.2009 tarihinde tebliğ edildiğinin ve yasal 1 yıllık süre içinde alacaklının 06.11.2009 tarihinde haciz talebinde bulunduğunun görüldüğü, bu nedenle alacaklının haciz isteme hakkı düşmemiş olup olayda İİK'nun 78/5. maddesi gereğince harç alınmasının ve borçluya yenileme emrinin tebliğe çıkarılmasının gerekmeyeceği, haczin birden fazla yenilenmesinin anılan kuralın uygulanmasını engellemeyeceği, o halde, mahkemece, alacaklının yeniden haciz istemesi için yenileme harcı yatırması gerektiğine ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-