Davacı ve davalı arasındaki mal rejimi, kabulle sonuçlanan boşanma davasının sonuçlandığı 03.10.2007 tarihinde sona ermiş olup, eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlinin olduğu-
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalınmasını ifade edip, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu eksik bir borç haline dönüştüreceği ve dolayısıyla alacağın dava edilebilme niteliğini ortadan kaldıracağı-
'Aile konutu' olarak kullandıkları taşınmazın edinilmesinde katkısının bulunduğunu ileri sürerek 'değerinin 1/2'sinin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini' cevap dilekçesi ile talep eden ve ara karar gereğini başvurma harcı ve nispi peşin harcını yatırarak yerine getiren tarafın bu isteğinin karşı dava olarak kabul edilmesi, bu talep mal rejimiyle ilgili olduğundan, esasının incelenmesi boşanma kararının kesinleşmesiyle mümkün olacağından (TMK. mad. 225), gayrimenkulle ilgili talebin tefrik edilip, ayrı bir esasa kaydedilmesi ve boşanma hükmünün kesinleşmesinin beklenmesi gerekeceği-
Taşınmaz, taraflar arasındaki mal rejimi sona erdikten sonra alındığına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Aile Mahkemelerinde görülme olanağı bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK.’nun 1, 2 ve devamı maddeleri ile dava dilekçesindeki açıklamalar uyarınca bu tür uyuşmazlıkların dava değerine göre genel mahkemelerde görülmesi gerekir. O halde; mahkemece taraf delilleri eksiksiz olarak toplanmak suretiyle elde edilecek sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yazılı şekilde dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi nin hükmün bu nedenlerle bozulmasına sebep olacağı-
Mal rejiminin sona erdiği tarihte 4721 sayılı TMK.’u yürürlükte bulunduğundan katkı payı alacağına ilişkin davalarda aile mahkemesinin görevli olduğunun kabulü gerekeceği-
Dava evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmazla ilgili mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı iptal tescil isteğine ilişkin bulunduğu anlaşılmakla davaya aile mahkemesi tarafından bakılması gerekeceği-
Davanın, mal rejiminin boşanma sebebiyle tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteği ve ziynet alacağı isteğine ilişkin olduğu, bu davaların çözüm yerinin 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri olduğu-
Mal rejiminin boşanma sebebiyle tasfiyesi gereği alacak isteğine ilişkin davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanmasının gerekeceği-
Mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkin davalara, aile mahkemesi kurulmayan yerlerde “aile mahkemesi sıfatıyla” bakılması gerekeceği-
Mal aynlığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazlar için 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması (743 s. MK. mad. 5; BK. mad. 125) ve katkı payı alacağına ilişkin olarak dava ve ıslah tarihi itibariyle davanın süresinde açıldığının kabulü ile katkı payı alacağına hükmedilmesi; satın alınması edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli bulunduğu 01.01.2002 tarihinden sonra olan taşınmazda katılma alacağına ilişkin olarak ise; davacı katılma alacağına ilişkin isteğini ıslah dilekçesiyle talep etmiş olup bir yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğinden (TMK. mad. 178) ve davalı taraf ıslah dilekçesine karşı süresinde zamanaşımı def’ini ileri sürdüğüne ve boşanma davasının kesinleştiği tarihten ıslah tarihine kadar zamanaşımı süresi dolduğuna göre, davanın katılma alacağına ilişkin bölümünün reddine karar verilmesi gerekeceği-