Taraflar arasındaki mal rejimi TMK 225/ 2. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermekte olup mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının, boşanma dava tarihi itibariyle doğacağı; ancak bu hakkın kullanılabilmesi ve tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesinin gerekeceği-
Malların hepsi mal ayrılığı rejimin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce edinildiklerinden bunlara ilişkin katkı payı alacağı istekleri hakkında da 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı- Davacı vekilinin katkı payı alacağına ve katılma alacağına konu yapılan mallara ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan tarafların iddia ve savunması doğrultusunda deliller toplanarak katkı ve katılma alacağı konusunda bir hüküm kurulması genel muvazaaya dayalı olarak açılan dava bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Katkı payı alacağı davasında, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değeri değil, dava tarihindeki değeri üzerinden davacının katkı payı alacağının belirlenmesinin gerekeceği-
Baskısı neticesinde taşınmazın 1/2 payının davalı adına yazılmasına karşı çıkmamasının, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasına göre tek başına davacının gizli bağış iradesinin ortaya konduğunu göstermeyeceği-
Dava konusu taşınmazın arsa haliyle edinilmesinde ve üzerindeki binanın yapılmasında katkı sağladığı açık olduğundan katkı payı alacağı davasının reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Ailesi tarafından davalı-karşı davacıya verilen parasal katkılar, davalıya yapılan bağış olup, onun kişisel malı sayılacağı-
HMK.’nun 310. ve 311. maddelerine göre hükmün kesinleşmesine kadar davadan feragat etmek mümkün olup davadan feragatin kati bir hükmün sonuçlarını doğuracağı-
Edinilmiş mallara katılma rejimi (katılma alacağı) bakımından TMK'nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK'nun 146. (Mülga BK. m.125) maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanacağı-
Davacı tarafa duruşma günü (vekilinin isim benzerliği nedeniyle) usulüne uygun olarak tebliği edilmeden dava dosyasının işlemden kaldırılması ve öngörülen süre içerisinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasının, hukuki dinlenilme hakkı ile adil yargılanma hakkını ihlal eder nitelikte olduğu-
Davacı tarafın katılma alacağına ilişkin isteği 17. Hukuk Dairesinin mercii tayini kararı dışında kaldığının ve ilamın HUMK'nun 25/son fıkrası gereğince bağlayıcı olmadığının kabulü ile aile mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek katılma alacağı bakımından dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili aile mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin gerekeceği-