Davalı eşin satın aldığı tasfiyeye konu taşınmazın kişisel malı olduğunu kanıtlayamadığı, tasfiyeye konu taşınmazın TMK'nun 219. maddesi uyarınca edinilmiş mal olduğunun kabulü ile davacının artık değere katılma alacağının bulunduğunun kabulü gerekeceği- Mal rejiminin boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona erdiği, sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, tasfiyeye konu taşınmazın, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu tarihte satın alınarak, davalı eş adına tescil edildiği, mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümlerin uygulanacağı-
Davalı-karşı davacı erkeğin 08.05.2009 tarihli dilekçesi ile tapu iptal-tescil isteğinde bulunduğu, 02.05.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile tapu iptal tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunduğu, tefrik işleminden sonra karşı dava harcı olduğunu belirterek harç yatırdığı, esasen davacı-karşı davalı kadının boşanma davasına karşı dava olarak açtığı davaya davalı-karşı davacı erkeğin karşı dava açmış olduğu, usul hukukunda karşı davaya karşı dava açılmasının mümkün bulunmadığı, bu itibarla yöntemince açılmış karşı dava olmamasına rağmen yazılı şekilde karşı dava varmış gibi talep yönünde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Mahkemece hüküm altına alınan alacağa yasal faiz uygulanması gerekirken en yüksek banka mevduat faizi uygulanması doğru değilse de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, temyiz edilen hükmün buna ilişkin bölümünün HUMK'nun 438/7 (HMK'nun 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerektiği-
Arsanın alımı ve inşaatın yapımının, taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 öncesi gerçekleştirildiği anlaşılmakla, mahkemece, davacının hem arsanın alımı hemde evin yapımına katkıda bulunduğunun kabulü ile alacağa hükmedilmiş ise de; dosyanın kapsamından davacı kadın ev hanımı olup tarlada çalışmak suretiyle elde ettiği gelirle ve bizzat inşaatta çalışmak suretiyle sadece evin yapımına katkıda bulunduğu anlaşıldığından, daha az oranda belirlenecek katkının kabulü ile sadece ev yönünden davacı lehine alacak miktarı belirlenmesi gerekirken hem arsanın alımı hem inşaatın yapımına %50 oranında katkıda bulunduğunun kabulünün hatalı olduğu-
Mahkemece, davaya konu aracın satın alım tarihindeki sürüm değerinin, bu miktardan çekilen kredi ile ödenen miktarın, kredinin evlenme tarihinden önce ve evlilik birliği içerisinde ödenen oranlar gözetilerek söz konusu araç yönünden katılma alacağı ve değer artış payı alacağı hesaplanması gerekeceği- Davalı tarafın, aracın evlilik birliği içerisinde edinilmiş olması nedeniyle mal rejiminin tasfiyesinde göz önünde bulundurulmasını talep ettiği, fakat mahkemece ilgili talep yönünden aracın evlilik birliği içerisinde edinilmediği ve davalı tarafça harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı gerekçesiyle hüküm tesis edilmediği, söz konusu talep TMK 236/1 maddesi uyarınca takas talebi olarak değerlendirilip talep doğrultusunda hüküm kurulması gerekeceği-
Eşya alacağı, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteği-
8. HD. 13.06.2016 T. E: 2015/2697, K: 10326-
Yabancı mahkeme kararının tanınmasına davacının hukuki yararının olmadığı anlaşıldığından, davacının alacak davasının dinlenebilmesi için yabancı mahkeme kararının tanınması veya tenfizine ihtiyaç kalmadığı; bir başka anlatımla, davanın dinlenebilmesi için tanıma/tenfiz ön koşulunun gerçekleşmesinin gerekmediği, mahkemece davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddinin hatalı olduğu sonucuna varıldığı, ne var ki, temyiz incelemesi sırasında bu husus gözden kaçırılarak yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verildiği görülmekle; davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemiz'in onama kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece yapılacak işin; davanın kaldığı yerden devam ettirilerek usuli işlemlerin yürütülmesi, davanın esasına girilip gerçekleşecek sonucuna göre karar vermek olması gerekeceği-
Artık değere katılma alacağı isteği-
Katkı payı alacağı isteği-