Çiftçi olduğu halde, mesleği için lüzumlu olan traktörü haczedilen davacı-borçlunun açtığı tazminat davasında, davacı-borçlunun da borcunu zamanında ödememesi sebebiyle kusuru söz konusu olduğundan, mahkemece belirlenen maddi zarardan BK. mad. 44 uyarınca uygun tutarda bir indirim yapılması gerektiği-
Tarafların müşterek çocuklarının üç kez ameliyat olmasına rağmen davalı (koca)'nın bununla ilgilenmediği, aralarında çıkan bir tartışma sırasında da kadının sığındığı odanın kapısını kırmak suretiyle kadın üzerinde ciddi bir korku yarattığı anlaşıldığından bu olayların davacı (kadın)'ın kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği açık olup tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK md. 4, TBK 50,51,52,58) dikkate alınarak davacı (kadın) yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Basın iş Kanunu uyarınca yüzde beş fazla ödemeye tabi işçilik alacaklarının uzun süre talep edilmemiş olması durumunda gazetecinin bu durumundan yararlanmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı, bu durumda mahkemece yapılan % 85 oranındaki indirimin yerinde olduğu-
Davacı bankanın, yalnızca belgeye itibar edip diğer gerekli araştırmaları yapmayarak basiretli tacir gibi davranmaması müterafık kusurunu oluşturduğundan, kusur durumu ve zarar bakımından bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Haksız ihtiyati hacizden alacaklının tazminata mahkum edilebilmesi için; davalı alacaklının kusurlu olmasının şart olmadığı- Haksız ihtiyatî haciz koyduran tarafın (tazminat davalısının) ödemekle yükümlü olduğu zararın, ihtiyatî haciz kararının icra edildiği tarih ile ihtiyatî haczin kalktığı tarih arasındaki dönemde meydana gelmiş olan zarar olduğu- Davacıların zararı ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunduğunun ispatı yönünden öncelikle zararın ispatı yönünden sunulan delillerin değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde zararın ispatı yönünden deliller değerlendirilmeden doğrudan tazminat hesabının yapılarak karar verilmesinin hatalı olduğu- Taşınmazın satışa çıkarıldığı tarih ile ihtiyati haczin kaldırıldığı 28.08.2008 tarihi arasındaki ülkedeki ekonomik durum ve enflasyon gelişimi gözetilerek taşınmazın değer kaybedip kaybetmediği değerlendirilerek davacıların zararının tesbiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haczin kalkmasından sonraki tarih olan ikinci satış tarihine kadar olan zararın ve ilk satışta elde edilecek olan bedelin çeşitli yatırım araçlarında değerlendirilmesinin ortalaması alınarak hesaplanmasının hatalı olduğu- Davacıların taşınmazlarını ihtiyati haciz nedeniyle satamamalarından kaynaklanan zarar talepleriyle ilgili olarak, davacıların taşınmazı ihtiyati haciz nedeniyle satamaması nedeniyle bankalardan kredi kullanmak zorunda kaldıkları ve bu nedenle faiz ve masraf ödedikleri iddialarının incelenmesi gerektiği-
Tazminat davası- Kâr mahrumiyetinden 818 sayılı BK. 42 ve 44 maddelerine göre tenkis yapılamayacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada, hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başkasına karar veremeyeceği hükmü gözden kaçırılarak talep aşılacak şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması gerektiği, hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerektiği, ayrıca mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılması da gerektirebileceği; davalı vekili, desteğin hatır için taşındığını, vefat edenin yolcusu olduğu araç sürücüsünün ehliyetinin bulunmadığını belirterek kusurunun bulunduğunu iddia ettiğinden, mahkemece, bu savunmalar üzerinde durulmalı ve taraf delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak uygun miktarda manevi tazminat (TMK.md. 174/2) takdiri gerekeceği-
Kiracı tarafından açılan erken tahliye nedeniyle yoksun kalınan kazanç kaybı ve faydalı masrafların tahsili istemlerine-