Mahkemece; öncelikle davaya konu taşınmazın tapu kayıtları celp edilerek, ardından aralarında elektrik bilirkişisinin de bulunduğu üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan, yangının çıktığı noktası belirlenmesi ve yangının çıkış nedenine ilişkin denetime açık rapor alınması, yangının çıkış nedeni ve yeri tam olarak tespit edildikten sonra şayet yangının elektrik tellerinden kaynakladığı sonucuna varılır ise, yangının ve zararın artmasında davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı husunda gerekli değerlendirme yapılarak, davacıların müterafik kusuru var ise hesaplanan tazminat miktarından, TBK'nın 52/1.maddesi gereğince müterafik kusur indirimi yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacı ortaklık tarafından, davalı şirkete, düzenlenen faturalarda çarpan değerinin yüksek uygulandığı ve bunun da fatura değerini yükselttiğine ilişkin bir dilekçe ile başvuruda bulunulmuşsa da, fatura değerinin yüksek olması nedeniyle belli bir miktarın belli süre içerisinde kendilerine ödenmesini talep ettiklerine dair bir ihtarda bulunulmadığından, bu dilekçenin davalıyı temerrüde düşürmeye yeterli bir ihtarname olmadığının kabulü ile davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığından, asıl alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği-
Erken tahliye halinde kural olarak TBK. 325. maddesine göre kiracının anahtar teslim tarihine kadar kira bedelinden anahtar teslim tarihinden itibaren ise kiralananın aynı şartlarda kiraya verileceği makul süre kira bedeli ile sorumlu olduğu, bununla birlikte TBK.112 (Borçlar Kanunun 96. ) göndermesi ile aynı kanunun TBK. 52 (BK. 44) maddesi uyarınca, davacı kiralayanın bu yerin yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumunda olduğu, bu durumda davacının zararının, tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret olduğu-
Motosiklet üzerinde yolcu olarak bulunan davacının sol diz ve ayak bileğindeki yaralanma nedeniyle maluliyete uğradığı göz önüne alındığında, ehliyetsiz olduğunu bildiği 16 yaşındaki kardeşi müteveffanın idaresindeki motosiklete yolcu olarak binmesinin ve kaza sırasında zararın artmasını önleyecek güvenlik tedbirlerini almamasının müterafik kusur oluşturup oluşturmadığının ve buna göre TBK. mad. 52 uyarınca maddi tazminattan hakkaniyete uygun miktarda indirim yapılmasının gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması gerektiği-
Eşinin ailesi ile görüşmek istemeyen, ailesine karşı kırıcı davranışlar sergileyen, "çok da inandım, sevgilinin kollarındasın" şeklinde mesaj atmak ve dedektif tutmak suretiyle eşine karşı aşırı güvensizlik duyan davalı kadının evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu-
Mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceği-
Erken tahliye nedeniyle makul süre kira alacağı ve hor kullanma tazminatı istemiyle açılan davada, mahkemece alınacak bilirkişi raporu ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülmesi gerektiği- Konusunda uzman bilirkişi marifetiyle demirbaş listesine konu malzemelerin mahallinde keşif yapılarak denetime elverişli rapor alınması ve gerçek zararın belirtilen şekilde tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Davacının ekonomik ve sosyal durumuna ve yaşam tarzına uygun olarak günlük yaşamda ya da özel günlerde kullanacağı miktar ve nitelikteki ziynetlerini her yönüyle güvenli olduğuna inandığı ve bu sebeple satın aldığı evde bulundurmasının ve baza altında saklamasının davacıya bir kusur olarak izafe edilemeyeceği, davacının olay günü evin kapısını kilitlemek suretiyle üzerine düşen tedbiri yerine getirdiği, davacının söz konusu ziynetini banka kasasında veya daha başka şekilde ve ekstra harcama yapmak suretiyle koruma altına almasını istemenin davacıya ek külfet yükleyeceği ve makul bir değerlendirme sayılamayacağı göz önünde bulundurulduğunda yüksek güvenlikli olduğu düşüncesiyle satın alınan evde muhafaza altında bulunan ziynetlerin çalınmasında davacının müterafik kusurunun bulunmadığı-
Davalı finans kurumunun dava dışı firmaya çek karnesi verirken gerekli araştırmaları yaptığı ancak dava dışı şirketin temsilcisinin karşılıksız çek hırsızlık ve sahtecilikten sabıkasının bulunduğunu tespit ederek çek karnesinin verilmesini buna göre değerlendirmediği, davacının küçük işlemlerden büyük işlemlere kaymakta olan dava dışı şirketin kapasite artışını doğru incelemediği bu durumda davalı banka ile davacının yarı oranında kusurlu oldukları-
Taşıma sigorta poliçesine dayalı rücuan tazminat istemine yönelik davada, davacı nezdinde sigortalı emtianın davalı tarafından İtalya'dan Türkiye'ye taşıması sırasında hasarlandığı, taşımaya konu yük, kimyasal madde veya ilaç ve benzeri nitelikte bulunmadığından, istiflenmesi ya da yüklenmesinin özel veya teknik nitelikte bir bilgiyi gerektirmediği, dosyada mevcut fotoğraflardan yüklemenin hatalı yapıldığı açıkça görüldüğünden bu durumun tespitinin uzmanlık veya araştırma yapılmasını gerektirmediği, bu durumda davalı taşıyıcı tacir olup, basiretli biçimde hareket etmek zorunda olduğundan, davacı vekilinin rapora ilişkin itirazları nazara alınıp, davalı taşıyıcının yükleme ve istifleme bakımından nezaret yükümlülüğünü ihlal ettiği ve müterafik kusurlu olduğu kabul edilip, kusur oranları yönünden gerektiğinde ek rapor alınması ya da yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve neticesine göre karar verilmesi gerekeceği-