TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkisinin Kaynakları > - Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkileri > - A. Sorumluluk > - III. Tazminat > Madde 52 - 2. İndirilmesi
Her dava açıldığı tarihe göre değerlendirileceğinden, kadın tarafından dava tarihinden sonra gerçekleştirilen sadakat yükümlülüğüne aykırı ey-lemin kadına kusur olarak yüklenemeyeceği- Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı ve yaşanan olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak erkek yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
İşçilerin beden ve ruh sağlığının korunmasında önemli olan yönün, iş güvenliği tedbirlerinin alınmasının hakkaniyet ölçüleri içinde işverenlerden istenip istenemeyeceği değil, aklın, ilmin, fen ve tekniğin, tedbirlerin alınmasını gerekli görüp görmediği hususlar olduğu- Bu itibarla işverenlerin, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, işçilerin tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı taktirde gerekmeyeceği gibi düşünceler ile almaktan çekinemeyeceği- Çalışma hayatında süre gelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığı da, işverenlerin önlem alma ödevini etkilemeyeceği- İşverenlerin çalıştırdığı sigortalıların beden ve ruh bütünlüğünü korumak için yararlı her önlemi, amaca uygun biçimde almak, uygulamak ve uygulatmakla yükümlü olduğu-
Trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, manevi tazminatın, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, murisin yaşı, kaza tarihi, kusur durumu ve oluşa göre hükmedilmesi gerektiği- Temerrüt tarihi belirlenmeden davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminat hususunda kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesinin hatalı olduğu- Hatır taşımasının varlığı halinde, belirlenen tazminattan takdir edilecek oranda hakkaniyete uygun olarak hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği- Desteğin, ölüm nedeni itibariyle kaza sırasında zararın artmasını önleyecek güvenlik tedbiri olan emniyet kemeri takıp takmadığı, takmamış ise bu durumun müterafik kusur oluşturup oluşturmayacağının, yine ceza dosyasındaki bu husustaki maddi olgular da gözetilerek, tazminattan makul oranda indirim gerekip gerekmediğinin tartışılması ve sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminata ilişkin bozma ilamı doğrultusunda tespit edilen davacının bölüşük (müterafik) kusuru % 30 olarak belirlenmiş ve bu orana isabet eden meblağın belirlenen zarar miktarından düşülerek sonuçta oluşan tazminata haksız fiil zararının tespiti tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte hükmedilmesi gerekirken, bozma ilamı ile davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi gözardı edilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Mahkemece bozma öncesi hükme esas alınan ek rapora göre, davacının evinde meydana gelen zarar miktarına bozma ilamı doğrultusunda tespit edilen davacının bölüşük (müterafik) kusuru olarak belirlenen % 35 oranı uygulanması ile belirlenen miktarın düşülerek bulunan bedelin fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği-