Basın iş Kanunu uyarınca yüzde beş fazla ödemeye tabi işçilik alacaklarının uzun süre talep edilmemiş olması durumunda gazetecinin bu durumundan yararlanmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı, bu durumda mahkemece yapılan % 85 oranındaki indirimin yerinde olduğu-
Davacı bankanın, yalnızca belgeye itibar edip diğer gerekli araştırmaları yapmayarak basiretli tacir gibi davranmaması müterafık kusurunu oluşturduğundan, kusur durumu ve zarar bakımından bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Haksız ihtiyati hacizden alacaklının tazminata mahkum edilebilmesi için; davalı alacaklının kusurlu olmasının şart olmadığı- Haksız ihtiyatî haciz koyduran tarafın (tazminat davalısının) ödemekle yükümlü olduğu zararın, ihtiyatî haciz kararının icra edildiği tarih ile ihtiyatî haczin kalktığı tarih arasındaki dönemde meydana gelmiş olan zarar olduğu- Davacıların zararı ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunduğunun ispatı yönünden öncelikle zararın ispatı yönünden sunulan delillerin değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde zararın ispatı yönünden deliller değerlendirilmeden doğrudan tazminat hesabının yapılarak karar verilmesinin hatalı olduğu- Taşınmazın satışa çıkarıldığı tarih ile ihtiyati haczin kaldırıldığı 28.08.2008 tarihi arasındaki ülkedeki ekonomik durum ve enflasyon gelişimi gözetilerek taşınmazın değer kaybedip kaybetmediği değerlendirilerek davacıların zararının tesbiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haczin kalkmasından sonraki tarih olan ikinci satış tarihine kadar olan zararın ve ilk satışta elde edilecek olan bedelin çeşitli yatırım araçlarında değerlendirilmesinin ortalaması alınarak hesaplanmasının hatalı olduğu- Davacıların taşınmazlarını ihtiyati haciz nedeniyle satamamalarından kaynaklanan zarar talepleriyle ilgili olarak, davacıların taşınmazı ihtiyati haciz nedeniyle satamaması nedeniyle bankalardan kredi kullanmak zorunda kaldıkları ve bu nedenle faiz ve masraf ödedikleri iddialarının incelenmesi gerektiği-
Tazminat davası- Kâr mahrumiyetinden 818 sayılı BK. 42 ve 44 maddelerine göre tenkis yapılamayacağı-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada, hakimin, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başkasına karar veremeyeceği hükmü gözden kaçırılarak talep aşılacak şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu-
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması gerektiği, hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerektiği, ayrıca mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılması da gerektirebileceği; davalı vekili, desteğin hatır için taşındığını, vefat edenin yolcusu olduğu araç sürücüsünün ehliyetinin bulunmadığını belirterek kusurunun bulunduğunu iddia ettiğinden, mahkemece, bu savunmalar üzerinde durulmalı ve taraf delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak uygun miktarda manevi tazminat (TMK.md. 174/2) takdiri gerekeceği-
Kiracı tarafından açılan erken tahliye nedeniyle yoksun kalınan kazanç kaybı ve faydalı masrafların tahsili istemlerine-
Tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığı ve anahtarın teslim edildiğine dair ispat yükünün kiracıya ait olduğu gözetilerek, anahtarın notere teslim edildiğine ilişkin ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarihte kiralananın tahliye edildiğinin kabulü gerektiği; keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre kiralananın tahliye tarihinden itibaren iki ay içerisinde kiraya verilebileceği, bu durumda davalı kiracının tahliye tarihinden sonra iki aylık süreden sorumlu olacağı-
Kiracınıın, kira sözleşmesi kapsamında kendisine verilen şeyi özenle kullanmak ve kira süresi sonunda da aldığı hali ile iade etmekle yükümlü olduğu, kasaların kaybedilmesi davalının kusuruna dayalı olup aksi davalı tarafından kanıtlanamadığından kasa bedellerine yönelik istemin kabulü gerektiği- Geçerli bir borç ilişkisinin doğumundan sonra meydana gelen ve ifa imkanını kısmen veya tamamen ortadan kaldıran haller eğer borçlunun kusuru ile meydana gelmişse bu takdirde borçlu alacaklının bu yüzden maruz kaldığı zararı tazmin ile yükümlü olacağı- Kusurlu imkansızlığa davalı sebebiyet vermiş olduğundan, kiraya verene tazminat ödemekle yükümlü olduğu, zarar gören de TBK. mad. 52 uyarınca, zararın artmaması için kendisinden beklenen tutum ve davranışları sergilemekle yükümlü olduğundan, mahkemece sözleşme ilişkisinin ortadan kalktığı tarihten itibaren davacının zararın azalması için ne yapması gerektiğinin araştırması gerektiği- Kabul ile sonuçlanan davada, davacının takip aşamasında ve dava açarken ödediği yargılama harcının, yargılama giderleri kapsamında davalıya yükletilmesi gerektiği-