Emekli olduğu, asgari yaşam gereksinimlerini karşılamaya yeterli, düzenli ve sürekli maaş geliri bulunan boşanan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Davalı-davacı kadının emekli olduğu, asgari yaşam gereksinimlerini karşılamaya yeterli, düzenli ve sürekli maaş gelirinin bulunduğu davada, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki nafaka davasında,  28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'na göre nafakaya dair taleplerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerektiği- 
Karar düzeltme talebi hakkında karar verme yetkisinin, düzeltilmesi talep edilen kararı veren Yargıtay Dairesine ait bulunduğu gözetilerek; dosyanın esas kaydı kapatılarak, karar düzeltme talebi hakkında karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi gerekirken; davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddedilerek, esasa ilişkin hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- 
Nafaka talebiyle açılan davada, tarafların sosyal ekonomik durumu araştırıldığında; davacının ev hanımı olup, gelirinin olmadığı; davalının ise, işçi olarak çalıştığı, aylık 900 TL maaş aldığı, eşinden ayrı yaşadığı, evden uzaklaştırma kararı bulunduğu tespit edildiğinden, davalının, davacı aleyhine boşanma davası açması hakkında evden uzaklaştırma kararı bulunması dikkate alındığında davacı eşin ayrı yaşamada haklı olduğu- Davacının ve çocuklarının geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK. mad. 4'te vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre, davacı ve çocukları için uygun bir miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği- 
Yoksulluk nafakası talebinde bulunan davacının sahip olduğu otomobil ile taşınmazın 5/589 hissesinin davacıya bir gelir sağlayıp sağlamadığı ve davacıyı yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağının mahkemece araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği
Nafaka istemiyle açılan davada, TMK. mad. 175 de dikkate alındığında, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği nazara alındığında takdir edilen yoksulluk nafakasının miktarı yüksek olup, TMK. mad. 4 vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmadığından, hükmün bu haliyle bozmayı gerektirdiği- 
Yoksulluk nafakası istemine ilişkin açılan davada,davalı koca tarafından S.beyli 1.Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 2012/2 Esas-2012/1347 sayılı kararı ile davacı kadın kusurlu kabul edilerek boşanmalarına karar verildiği ve bu karar kesinleştiği- TMK. mad. 175 de dikkate alındığında, yoksulluk nafakası talep eden eş yoksul ise, boşanmaya neden olan olaylarda kusursuz, daha az kusurlu veya eşit kusurlu ise uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmolunacağı-
Davalının 03.12.2014 tarihli ön inceleme tutanak tarihinden önce 10.11.2014 tarihli cevap dilekçesi ile davayı kabul ettiğine göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesi gereğince vekalet ücretinin ½ oranında indirilerek karar verilmesi gerektiği- 
Yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerektiği-