Nafakanın kaldırılması bu mümkün değil ise azaltılması davasında, davacının talebi, boşandığı eski eşi olan davalı ile müşterek çocukları lehine hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılması istemine ilişkin olduğu halde, mahkemece davacının talebinden farklı olarak, dosya kapsamına uygun olmayan şekilde, nafaka artırımına ilişkin gerekçe yazılmak sureti ile, taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak karar verilmesi doğru görülmediğinden, bu hususun bozmayı gerektirdiği (HMK. mad. 26,297)- 
Nafaka, ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemiyle açılan davada, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı lehine yoksulluk nafakası yönünden yerel mahkeme tarafından takdir edilen miktar fazla olduğundan, uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerektiği- 
Yoksulluk nafakasına ilişkin davada, yargılama sırasında davacının fazla ödediği nafaka miktarının belirlenmesi için bilirkişi raporunun alınmadığı, dosyadaki belgelere göre resen hesaplama yapıldığı; davalının,nafaka alacağı bulunduğunu belirterek takas mahsup talebinde bulunmasına rağmen davalının bu talebinin değerlendirilmediği, davacı tarafın talep edebileceği fazla ödenen nafaka bedelinin, takas mahsup talebi de dikkate alınarak,dava konusunda,HMK. mad. 266'da belirtildiği üzere 'uzman bilirkişi' tarafından denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerektiği-
Emekli olduğu, asgari yaşam gereksinimlerini karşılamaya yeterli, düzenli ve sürekli maaş geliri bulunan boşanan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği-
Davalı-davacı kadının emekli olduğu, asgari yaşam gereksinimlerini karşılamaya yeterli, düzenli ve sürekli maaş gelirinin bulunduğu davada, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki nafaka davasında,  28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'na göre nafakaya dair taleplerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerektiği- 
Karar düzeltme talebi hakkında karar verme yetkisinin, düzeltilmesi talep edilen kararı veren Yargıtay Dairesine ait bulunduğu gözetilerek; dosyanın esas kaydı kapatılarak, karar düzeltme talebi hakkında karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi gerekirken; davacı vekilinin karar düzeltme talebinin reddedilerek, esasa ilişkin hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- 
Nafaka talebiyle açılan davada, tarafların sosyal ekonomik durumu araştırıldığında; davacının ev hanımı olup, gelirinin olmadığı; davalının ise, işçi olarak çalıştığı, aylık 900 TL maaş aldığı, eşinden ayrı yaşadığı, evden uzaklaştırma kararı bulunduğu tespit edildiğinden, davalının, davacı aleyhine boşanma davası açması hakkında evden uzaklaştırma kararı bulunması dikkate alındığında davacı eşin ayrı yaşamada haklı olduğu- Davacının ve çocuklarının geçimi için gerekli, davalının geliri ile orantılı olacak şekilde, TMK. mad. 4'te vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre, davacı ve çocukları için uygun bir miktarda nafakaya hükmedilmesi gerektiği- 
Yoksulluk nafakası talebinde bulunan davacının sahip olduğu otomobil ile taşınmazın 5/589 hissesinin davacıya bir gelir sağlayıp sağlamadığı ve davacıyı yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağının mahkemece araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği
Nafaka istemiyle açılan davada, TMK. mad. 175 de dikkate alındığında, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği nazara alındığında takdir edilen yoksulluk nafakasının miktarı yüksek olup, TMK. mad. 4 vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmadığından, hükmün bu haliyle bozmayı gerektirdiği-