Borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takibin yapılması halinde, borçlulardan birinin ikametgahında takibin başlatılabileceği ve bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacağı-
İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin yargı çevresi içinde bulunan icra müdürlüğünün de yetkili olduğunun kabulünün zorunlu olacağı-
İlamlı icra takibi başlatabilecek olan alacaklı bunun yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı ve bu durumun kendiliğinden dikkate alınacağı-
Alacaklının para borcuna veya teminat verilmesine dair ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapmasının İİK mad. 32'ye aykırılık teşkil edeceği gibi, dürüstlük kuralı ile de bağdaşmayacağından hukuk düzeni tarafından korunmayacağı-
Yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibinin bulunmasının, itirazın iptali davasının dava şartlarından olduğu ve adliyelerin birleşmesi nedeniyle dava tarihi itibariyle takibin devam ettiği icra müdürlüğü yetkili icra müdürlüğü haline geldiğinden dava şartının gerçekleşmiş olacağı-
Davalının malları teslim etmemesi üzerine havale bedelinin iadesi için yapılan icra takibinin davalı yetki itirazında bulunmuşsa da, TBK. mad. 89/1 uyarınca para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden davacının ikametgahı icra dairesinde takip yapılabileceğindeni, icra dairesinin yetkisine yapılan davalı borçlunun itirazının reddi gerekeceği-
Alacaklının ilamlı icra takibi yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceğinden bunun İİK mad. 32 hükmüne aykırılık teşkil ettiği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı-
Cari hesap alacağına dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlu yetki itirazında bulunmuş olup alacaklı ile arasındaki hukuki ilişkiyi inkar etmediğinden, İİK'nun 50. maddesinin göndermesi ile HMK'nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davaların, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir hükmünün uygulanacağı, Sözleşmenin ifa yerinin BK 73(TBK 89.) maddesi gereğince tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirleneceği ve aksine bir anlaşma yoksa para borçlarında borç alacaklısının ödeme zamanındaki ikametgahında ödeneceği,alacaklının kendi ikametgahında icra takibi başlatılmasında hukuka aykırılık bulunmayacağı-
İtirazın iptali davasında dava koşullarında birinin yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibinin bulunması olduğu, mahkemece, icra dairesinin yetkisiz olduğunun kabulü halinde, takibin usulüne uygun yetkili icra dairesinde başlatılmış bulunmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceği-