Cari hesap alacağına ilişkin genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, sözleşme varsa taraflarca sözleşmede yetkili kılınan yer icra dairesinin yetkili olduğu, sözleşmede yetkili yer belirlenmemiş ise; alacak cari hesaptan doğan faturaların ödenmemesine ilişkin olduğundan faturada belirtilen malların nerede teslim edildiği belirlenmesi, malların teslim edildiği yer akdin ifa edildiği yer olduğundan bu yerin takipte yetkili olacağı ve bu durumda TBK. mad. 89'un uygulanmayacağı, aksi halde, yani sözleşme yok ve de faturadaki malların teslim edildiği yer belirlenemiyorsa genel hükümler dikkate alınarak HMK. 7 uyarınca borçlu şirketin ikametgah adresi olan yerde takip yapılabileceği-
Borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması halinde, bu borçlulardan birinin ikametgahında takip başlatılabileceği ve diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacağı anılan hükümler çerçevesinde belirtilmişse de, ödeme emrinin, itiraz eden borçluya 19/09/2013 tarihinde, yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlusu şirkete ise 16/09/2013 tarihinde O.gazi/Bursa adresinde tebliğ edildiği görüldüğünden, gerektiğinde ticaret sicili kayıtları da incelenmek sureti ile O.gazi/BURSA adresinin adı geçen borçlu şirketin ticaret sicilinde yer alan adresi olup olmadığı ve icra dairesinin yetkisinin, bu borçlu yönünden eldeki yetki itirazı tarihinde kesinleşip kesinleşmediğinin tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun adresinin, çekin keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Antalya olduğu, mahkemece borçlunun yetkiye itirazının kabulüne karar verileceği-
İcra takip dosyasında hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itirazı bulunmasından ötürü mahkemece öncelikle İ.İ.K. 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine itiraz gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takibin yapılması halinde, borçlulardan birinin ikametgahında takibin başlatılabileceği ve bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacağı-
İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin yargı çevresi içinde bulunan icra müdürlüğünün de yetkili olduğunun kabulünün zorunlu olacağı-
İlamlı icra takibi başlatabilecek olan alacaklı bunun yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı ve bu durumun kendiliğinden dikkate alınacağı-
Alacaklının para borcuna veya teminat verilmesine dair ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapmasının İİK mad. 32'ye aykırılık teşkil edeceği gibi, dürüstlük kuralı ile de bağdaşmayacağından hukuk düzeni tarafından korunmayacağı-