İhtiyati haciz kararının verildiği mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinde takip yapılabileceğine ilişkin İİK.nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK’nun 12.maddesinin, 6100 Sayılı HMK’da karşılığı bir düzenleme bulunmadığı ve bu nedenle, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, sırf o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceğinin kabul edilmesi üzerine,anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin, icra takibi için yetkili hale gelmeyeceği-
Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.) ve muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesinin HMK 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmayacağı-
Para alacağına ilişkin takipte, borçlu gerek borca itirazında ve gerekse cevap dilekçesinde akdi ilişkiyi reddetmediğinden,TBK. 89/1 ve HMK.’nun 10 gereğince, alacaklının, anılan para borcu için kendi ikametgâhında takip başlatabileceği-
İİK'nın 261. maddesinin ihtiyati haciz kararının infaz edilmesi gereken yeri belirlediği, icra takibi yönünden icra dairesinin yetkisinin anılan maddede belirlenmediği, yetki konusunda İİK'nın 50. maddesi atfı ile HMK' nın genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği-
ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, icra takibi için yetkili olamayacağı-
Yetki itirazı kabul edilen borçlunun,karar kesinleştiğinde, talep halinde, icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline kara verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Takibe konu bononun düzenlenme yerinin ve ayrıca borçlunun ikametgahının Iğdır olduğu, ödeme emrinin de bu adreste tebliğ edildiği, senette başka bir yer mahkemesinin (icra dairesinin) yetkili kılınmadığı, takibin ise A.han İcra Müdürlüğü'nde başlatıldığı anlaşıldığından, mahkemece, borçlunun yetki itirazının kabulü gerekeceği-
İİK'nın 261. maddesinin ihtiyati haciz kararının infaz edilmesi gereken yeri belirlediği, icra takibi yönünden icra dairesinin yetkisinin anılan maddede belirlenmediği, yetki konusunda İİK'nın 50. maddesi atfı ile HMK' nın genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği- Borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerinde takip yapılabileceği ve bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları, ancak, borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde bu hükmün (HMK. mad. 7) uygulanmayacağı-
Mahkemece bu davalı yönünden işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-