Mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermesinin sırf bu yüzden somut olay için yine aynı mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin yetkili olmasını gerektirmeyeceği-                      
Gemi alacağı iddiası nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 36. maddesi de dikkate alınmak suretiyle, davacı tarafça ileri sürülen alacak kalemlerinin 6762' sayılı TTK kapsamında kanuni rehin hakkı tesisine imkan sağladığı dikkate alınmaksızın, dosya içerisinde örneğine rastlanmayan sözleşmeden söz edilerek ret hükmü kurulamayacağı-
Yetki itirazı, "hadise" şeklinde inceleneceğinden, mahkemece dosyaya sunulan taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen bakiye borç mutabakat belge örneği değerlendirilerek yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
İİK.nun 50. maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK.6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde, 6102 Sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibinin yapılabileceği-
Mal bedeline ilişkin faturalara dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasının niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkin olduğu ve bu durumda, TBK. mad. 89/1 ve HMK. mad. 10 uyarınca, alacaklı davacı şirketin muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi ve mahkemesinin yetkili olduğu- Dava konusu icra takibi ne davacı şirketin muamele merkezinde ne de genel yetki kuralı çerçevesinde davalının ikametgahı olan yerde başlatılmadığından, davalının icra dairesine yönelik yetki itirazı kabul edilerek takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığından dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati hacizde yetki itirazının borçlunun hazır olduğu hallerde borçlu tarafından yapılması, borçlunun yokluğunda verilen kararlarda ise İİK'nın 265. maddesi gereğince borçlunun yaptığı itirazda ileri sürülmesi gerektiği-
Muteriz borçlu, diğer borçlu yönünden takip kesinleştikten sonra yetki itirazında bulunduğundan, mahkemece yetki itirazının reddi ile borçlunun diğer itirazlarının incelenmesi gerektiği-
İhtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkin davada, yetkisizlik nedeniyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilse de, borçlulardan ikisinin ikametgahı aynı olup, diğer borçlunun ikametgahının farklı olduğu, çek borçlularından birinin ikametgahında ihtiyati haciz talep edip, diğer 3 borçlu için icra takibi başlatılmasında usul ve yasaya uymayan bir yön olmadığı-
Takip tarihi itibari ile borçlunun adresi İstanbul Anadolu Adliyesi yargı çevresi içinde olmakla, alacaklının borçlunun ikametinin bulunduğu genel yetkili icra dairesinde takip başlattığı, takibin başlatılmasından sonra yerleşim yerinin değiştirilmesinin bir öneminin bulunmadığı-