İcra takibinin dayanağı mal bedeline ilişkin faturalar olduğundan, itirazın iptali davasının niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkin olduğu ve bu durumda TBK. mad. 89/1 uyarınca davacı alacaklının kendi yerleşim yerinde icra takibi ikame edebileceği-
Birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabileceği ve bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları, ancak bu hükmün borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili ) icra dairesinde takip yapılması hali için olduğu-
HMK. mad.10’a göre sözleşmeden doğan davalarda tarafların “sözleşmenin yerine getirileceği yer” hakkında açık veya zımmi isteklerinin anlaşılamaması halinde sözleşmenin yerine getirileceği yerin TBK’nın 89. maddesine göre belirleneceği, ancak bu durumda akdi ilişkinin kabul edilmiş olması gerekeceği-
İtirazın iptali davası-
Çeke dayalı takibin; borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, muhatap bankanın bulunduğu yerdeki icra dairesinde ve ayrıca “akdin yapıldığı yer” olması nedeniyle çekin keşide edildiği yer icra dairesinde yapılabileceği- Yetki sözleşmesini düzenleyebilecek kişilerin sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olduğu-
11. HD. 04.04.2016 T. E: 2015/14302, K: 3631-
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça yapılan yetki sözleşmesinin “münhasır yetki sözleşmesi” olacağı,tarafların yetkili kıldıkları mahkemenin ve icra dairesinin yanında kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, diğer bir anlatımla münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinde takip yapılabileceğine ilişkin İİK’nın 50. maddesinin yollamasıyla kıyasen uygulanması gereken HUMK’un 12. maddesinin HMK da karşılığı olan bir düzenleme bulunmadığından bu nedenlede ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin salt o yer mahkemesince ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceğinin kabul edilmesi üzerine, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, icra takibi iin yetkili olmayacağı – HMK’nun 7/I’ e göre borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki icra dairesinde takip yapılabileceği-
Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında Yasa'ca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki ilk itirazının HMK'nun 19/2, 117 maddeleri gereğince cevap dilekçesiyle ileri sürülmesi gerekeceği, HMK'nun 19/4. maddesine göre de, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunulmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği-
HMK mad. 20 de görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde taraflardan birinin bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvuruluşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli yada yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği aksi taktirde bu mahkemece “davanın açılmamış sayılmasına” karar verileceği hükme bağlandığı, bu kuralın takip hukukunda da geçerli olduğu – HMK mad 20 de düzenlenmiş olan bu kuralın kamu düzenine ilişkin olduğu –