Kambiyo senedine dayanan alacağın "aranacak alacak" olduğu ve kambiyo senedi alacaklısının kendi yerleşim yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunamayacağı-
Öncelikle alacaklının, yetki itirazının kaldırılması isteminin çözümlenmesi ve borçluların yetki itirazı yerinde görülmez ise, borca itirazın kaldırılması talebinin incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki diğer kişilerin, kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmediği- Borçlunun geçerli bir yetki itirazında bulunabilmesi için, icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürmesinden başka yetkili icra dairesini de bildirmesinin gerekeceği-
Alacaklının ihtiyati haciz kararını aldığı yerde bulunan icra dairesinin yetkili olarak kabul edilemeyeceği-
Birden fazla yetkili icra dairesinin bulunması halinde, HMK.nun 19/2.maddesi uyarınca, borçlunun yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmesi gerekeceği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı-
Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK  mad. 6), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK  mad. 10) ve ayrıca İİK. mad. 50/1 uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği- İhtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, salt o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceği- Açıklanan yetki kurallarına göre, alacaklının yetkili olmayan icra dairesinde takip yapması ve borçlunun takipte yerleşim yerindeki icra dairesinin yetkili olduğunu da ileri sürerek icra dosyasının buradaki icra müdürlüğüne gönderilmesi ile icra mahkemesine başvurması halinde, mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabileceği ve bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları, ancak bu hükmün, borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali için olduğu-
İtiraz eden borçluya ödeme emrinin tebliğ edilemediği, yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlusu şirkete ödeme emrinin Kadıköy/İstanbul adresinde 25.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, takibin, adı geçen borçlu yönünden itiraz tarihi olan 03.12.2015 tarihinden önce kesinleştiği anlaşılmış olup, İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetkisinin de kesinleşmiş bulunduğu, takibin yapıldığı İstanbul Anadolu İcra Dairesi, borçlu şirketin ikametgahındaki ve onun için genel yetkili icra dairesi olduğundan, borçlu şirketin yetkiye yönelik itirazının yerinde olmadığı-
HMK'nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlenen yetki sözleşmesinin lehtar ile tanzim eden borçlu arasında geçerli olduğu, itiraz eden avalist gerçek kişi olup, tacir olmadığından HMK'nun 17. maddesi uyarınca yapılan yetki sözleşmesinin kendisini bağlamayacağı, o halde, mahkemece, adı geçen borçlunun yerleşim yeri Güzelbahçe/İzmir olduğundan, borçlu yönünden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-