HMK mad. 20 de görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde taraflardan birinin bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvuruluşsa bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli yada yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği aksi taktirde bu mahkemece “davanın açılmamış sayılmasına” karar verileceği hükme bağlandığı, bu kuralın takip hukukunda da geçerli olduğu – HMK mad 20 de düzenlenmiş olan bu kuralın kamu düzenine ilişkin olduğu –
HMK.'nda yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahısların, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlendiği, öte yandan, tacirden anlaşılması gerekenin, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olması olduğu, kooperatifin, ticaret şirketi olduğu ve tacir sayılması gerektiği-
borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, borca da itiraz etmiş olup, bu hali ile akdi ilişki borçlu tarafından kabul edilmediğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89.maddesinin uygulanması imkanının bulunmadığı, bu durumda HMK'nun 7. maddesi uyarınca borçlunun ikametgah adresi olan yerde takibin yapılması gerekip, borçlunun ikametgahı Karşıyaka olduğuna göre İzmir icra müdürlüğünün yetkisiz olduğu-
Taraflar, yetkili kıldıkları mahkemenin ve icra dairelerinin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkeme ve icra dairelerinin de yetkisinin devam etmesini istiyor ise, diğer bir anlatımla, münhasır olmayan yetki sözleşmesi yapmak istiyorlarsa, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekeceği, bunun yanında, tacir sıfatının Türk Ticaret Kanunu'na göre tayin edilmesi gerekeceği-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte 10 günlük ödeme süresi geçmeden haciz yapılamayacağı-  Yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğuracağı-
İtirazın iptali davası-
556 sayılı KHK'nın 63. maddesinde, marka sahibi tarafından 3. kişiler aleyhine açılacak davalarda davacının ikametgah mahkemesinin de yetkili olduğu belirtildiği- Davacı, icra takibini ve eldeki davayı ikametgahı yer mahkemesinde açtığına göre, mahkemece, usulüne uygun olarak başlatılan takibe vaki yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerektiği-
Takip dayanağı çek fotokopisinin incelenmesinde, keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Rize olduğunun görüldüğü, bu durumda alacaklının icra takibini başlattığı Rize İcra Dairesi'nin yetkili olduğu-
Davalı tarafnı takibe konu borcun ödendiğini ve bu sebeple borçlu olmadığını savunduğu; dolayısıyla, davalının taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini kabul etmediğinden söz edilemeyeceği; bu itibarla, mahkemece alacaklının ikametgahı olan Ayancık İcra Dairesi'nin icra takibinde yetkili icra dairesi olduğunun kabulü gerekirken, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği-
Taraflar arasında akdi ilişki mevcut olmayıp, davanın TTK. mad. 732 uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış olduğu ve somut olayda, TBK' nun 89. maddesi hükmünün uygulanamayacağı; davalının icra dairesinin yetkisine yönelik yetki itirazı dikkate alınarak, genel yetkili davalının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinde icra takibinin yapılması gerektiği gözetilerek, öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik bir karar verilmesi gerektiği-