İİK'nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun 7. maddesine göre, borçlu birden fazla ise bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabileceği, bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları, ancak, anılan hükmün yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali için olduğu, borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HMK'nun 7. maddesi hükmünün uygulanmayacağı-
İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin, icra takibi için yetkili hale gelmeyeceği- Takip dayanağı çekte, keşide yerinin, muhatap bankanın bulunduğu yerin Didim olduğu, muteriz borçlu şirketin ticaret sicil adresinin ise İstanbul olduğu, bu durumda alacaklının icra takibini başlattığı İzmir İcra Dairesi'nin yetkisiz olduğu -
İİK. 50/1 maddesi atfıyla yetkiye ilişkin konularda HMK. 447/2 hükümünün uygulanacağı ve yetki itirazında bulunurken dilekçede yetkili icra dairesinin gösterilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarından biri olup davaya konu icra takibinde davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, davacı vekilinin de davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının zımnen kabul edildiğini bildirdiği anlaşılmakla, tarafların yetkili kabul ettikleri icra dairesinde yapılış bir icra takibi bulunmadığından, dava koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle eldeki itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Yasada bono unsurlarının, senet metni üzerinde nerede yer alacağına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, takip dayanağı bonoda tanzim yerinin belirtildiği, tanzim yerinin paraflanmasını gerektirir bir durumun da bulunmadığı anlaşılmakla, tanzim yerinde takip yapılmasının mümkün olduğu ayrıca bonoda tarafların tacir olduğunu gösterir bir ibare bulunmadığı gibi, borçlu tarafından keşideci ve lehdarın tacir olduğuna ilişkin bir belge de sunulmadığından yapılan yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu- 
Para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesinin, HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirleneceği ve ayrıca takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesinin de yetkili olacağı- Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. mad. 6), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. mad. 10) ve ayrıca İİK. mad. 50/1 uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği- Borçlu birden fazla ise, HMK. mad. 7/1, c. 1 gereğince, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabileceği ve bu durumda, diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları; ancak, anılan hükmün, borçlulardan birinin onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali için olduğu-
İlamlı icra takibi başlatabilecek bir alacaklı ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak düşünülebileceği- İlamlı icra takibi başlatabilecek iken ilamsız icra takibine başvurulması HMK mad. 29/1'de belirtilen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağından, mahkemece bu hususun re'sen nazara alınacağı-
Çeke dayalı takibin, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. mad. 6) ve muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. mad. 10) ve ayrıca İİK. mad. 50/1 uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
HMK.nun 7. maddesine göre borçlu birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerinde takip yapılacağı ve bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacağı ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin yerleşim yerindeki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali için geçerli olduğundan bu durumda takibin diğer borçluları yönünden İstanbul İcra Dairesi genel yetkili olmadığından, HMK.nun 7/1. maddesinin uygulanması mümkün olmayacağı - İİK.nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK.nun 447/2. maddesi atfıyla HMK.nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirleneceği ve takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkili olacağı, diğer yandan çekin keşide edildiği yer ile muhatap bankanın bulunduğu yer de İstanbul olmadığından, muteriz borçlu yönünden İstanbul İcra Dairelerinde takip yapılması mümkün olmadığından mahkemece yetki itirazının kabulü ile icra takip dosyasının tefrikine ve muteriz borçlu yönünden karar kesinleştiğinde ve talep halinde icra takip dosyasının Sakarya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekeceği - İİK'nun 50. maddesi yollaması ile kıyasen uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nun 12. maddesinin, 6100 sayılı HMK'da karşılığı olan bir düzenleme bulunmadığı ve bu nedenle, ihtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, salt o yer mahkemesince ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceği-
İhtiyati haciz kararının uygulanmasından sonra bu kararı veren mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin, salt o yer mahkemesinde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle yetkili hale gelmeyeceği- Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-