Çekten kaynaklanan borcun alacaklısının, borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yeri çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği- Muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazandığından, HMK. mad. 10 gereğince ifa yeri olarak TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline geleceği-
İcra mahkemesinin taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen "yetki itirazının kabulüne" dair bu kararının, temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, alacaklı vekilinin gönderme talebinin ise bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK. mad. 20 uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu gerçek kişi olup, dosyada tacir olduğuna ilişkin belge bulunmadığına göre Ankara (icra dairelerinin) mahkemelerinin yetkili kılındığına dair senettte yer alan yetki kaydının geçersiz olduğu, yetki itirazının geçersiz olması yanında, mahkemece İİK’nun 50 maddesi değerlendirilerek, somut olayda Ankara Mahkemeleri’nin (icra daireleri) yetkili olup olmadığı yönünde inceleme yapılmadan yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlu birden fazla ise, HMK'nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlulardan birinin yerleşim yerinin icra dairesinde takip yapılabileceği, bu durumda, diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları, ancak, anılan hükmün, borçlulardan birinin, onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali için olduğu-
Borçlu birden fazla ise, bunlardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabileceği, bu durumda, diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları-
Takip dayanağı bonoda Karabük mahkemelerinin (icra dairelerinin) yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, tarafların tacir olduklarına ilişkin bir belge de sunulmadığından, takip tarihi itibari ile yürürlükte olan 6100 sayılı HMK'nun 17. maddesi gereğince, yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, bu durumda bonoda tanzim yeri Kastamonu olarak belirtildiğinden, Kastamonu İcra Dairelerinde takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
Takip dayanağı bonoda, kanunen yetkili mahkeme ve icra daireleri yanında İstanbul/Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması, münhasır olmayan yetki sözleşmesi niteliğinde olup, borçluların ikametgahı ve bononun düzenlenme yeri olan Samsun İcra Daireleri de yetkili olduğundan, İstanbul İcra Dairelerinin münhasır yetkili olduğundan bahsedilemeyeceği-
12. HD. 15.11.2016 T. E: 5940, K: 23560-
12. HD. 14.11.2016 T. E: 6220, K: 23510-
Kambiyo senedinde lehtarın tacir olmadığı gerekçesiyle yetki şartının geçersiz olduğu- Kambiyo senetlerine dayalı borç aranacak (götürülecek) borçlardan olup TBK. 89/1 maddesi hükmünün uygulama yeri bulunmadığı-