Yetki itirazında bulunanın, yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerekeceği, aksi taktirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı-
İlamlı icra takibi başlatabilecek olan alacaklı bunun yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı ve bu durumun kendiliğinden dikkate alınacağı-
İİK.nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken, HMK'nun 6. maddesi uyarınca bonoya dayalı takibin borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde, 6102 sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabileceği-
Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve ayrıca İİK. nun 50/1.maddesi uyarınca bononun tanzim edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
İİK'nun 50. maddesi uyarınca, para veya teminat borcu için yapılan takiplerde HMK'nun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağı, ancak takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu-
Bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Akdi ilişkinin kabulü halinde, TBK. mad. 89 uyarınca para borcu nedeniyle yapılan icra takibinde davacının ikametgahında bulunan icra dairesi ve mahkemesinin yetkili olacağı-
İİK'nun 261. maddesinin ihtiyati haciz kararının infaz edilmesi gereken yeri belirlediği, icra takibi yönünden icra dairesinin yetkisinin anılan maddede belirlenmediği, yetki konusunda İİK'nun 50. maddesi atfı ile HMK'nun genel yetki kurallarının uygulanması gerektiği-
Yetki yönünden kararın bozulmasına dair temyiz itirazı olmadığı halde bu hususta temyizen inceleme yapılmasının isabetsiz olduğu-
Alacaklının ilamlı icra takibi yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını önlemek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceğinden bunun İİK mad. 32 hükmüne aykırılık teşkil ettiği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı-