İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesinin, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanun'un yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirleneceği, ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesinin de yetkili olduğu-
İlamlı icra takibi başlatabilecek olan alacaklı bunun yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı ve Devlet organlarına gereksiz yere yoğunluk yaratılacağı-
İİK.nun 50. maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun yerleşim yerindeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), 6102 sayılı TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenleme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenleme yerinde icra takibi yapılabileceği-
İİK'nun 50. ve HMK'nun 447/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 6. maddesinin 1. cümlesine göre, genel yetkili mahkemenin, dava açıldığı tarihte davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesi olduğu-
İtirazın iptaline ilişkin uyuşmazlıkta, davalı çekteki ciro imzasını inkar etmemiş olup alacak bir miktar para alacağı niteliğinde olduğundan, davacı alacaklının ikametgahında takip ve dava açmasının mümkün olduğu (HMK. mad. 6, İİK. mad.  50)-
İİK'nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun 7. maddesine göre, borçlu birden fazla ise bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabileceği, bu durumda diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları, ancak, anılan hükmün yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali için olduğu, borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HMK'nun 7. maddesi hükmünün uygulanmayacağı-
İhtiyati haciz kararını veren mahkemenin bulunduğu yerin, icra takibi için yetkili hale gelmeyeceği- Takip dayanağı çekte, keşide yerinin, muhatap bankanın bulunduğu yerin Didim olduğu, muteriz borçlu şirketin ticaret sicil adresinin ise İstanbul olduğu, bu durumda alacaklının icra takibini başlattığı İzmir İcra Dairesi'nin yetkisiz olduğu -
İİK. 50/1 maddesi atfıyla yetkiye ilişkin konularda HMK. 447/2 hükümünün uygulanacağı ve yetki itirazında bulunurken dilekçede yetkili icra dairesinin gösterilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarından biri olup davaya konu icra takibinde davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, davacı vekilinin de davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının zımnen kabul edildiğini bildirdiği anlaşılmakla, tarafların yetkili kabul ettikleri icra dairesinde yapılış bir icra takibi bulunmadığından, dava koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle eldeki itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesinin, HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirleneceği ve ayrıca takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesinin de yetkili olacağı- Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. mad. 6), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. mad. 10) ve ayrıca İİK. mad. 50/1 uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği- Borçlu birden fazla ise, HMK. mad. 7/1, c. 1 gereğince, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra müdürlüğünde takip yapılabileceği ve bu durumda, diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları; ancak, anılan hükmün, borçlulardan birinin onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali için olduğu-