Takibin durdurulmasına ilişkin bir karar olmadığı halde, İİK. mad. 97/13 uyarınca "tazminata hükmedilmesi"nin hatalı olduğu-
Dava konusu iş makinasının, 2918 s. K. mad. 22/c-2 ve Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 29/A d-2 maddesi uyarınca, tescilinin zorunlu olup olmadığının sorulması ve varsa makinaya ilişkin tüm belgelerin istenmesinden sonra, davacı ve borçlu şirketlere ait banka kayıtları, kira ilişkisine ilişkin faturalar ve 2011 ve 2012 yılı ticari defterleri incelenmek suretiyle (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) çok yönlü bir araştırma ile mali müşavir ve makine mühendisi bilirkişi tarafından 2011 yılı itibariyle dava konusu makinanın ödenen bedeller karşılığında satın alınıp alınmayacağı hususu da gözetilerek, "haczedilen makine aksamının, ana makinanın ayrılmaz bir parçası olup olmadığı" da tespit edilerek uzman bilirkişi raporu hazırlanması, mahcuzun kiralandığı ya da taksitli ödemelerle satış sözleşmesine konu edilip edilmediği hususunun tanık beyanları da dikkate alınarak tartışılması ile istihkak iddiası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Basit yargılama usulüne tabi davalarda, mümkün olan hallerde taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinden karar verilmesi olanağı getirilmişse de, üçüncü kişinin, İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davasında, davalı alacaklıya dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilip cevap vererek delillerini sunma olanağı tanınmadan karar verilmiş olduğundan ve istihkak iddiası ile üçüncü kişi tarafından açılan davada tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması için taraf teşkilinin sağlanması, duruşmalı inceleme yapılması, taraflarca sunulan kanıtların yargılama sırasında değerlendirilerek taraflara da bu konuda beyanda bulunma olanağının tanınması gerektiğinden, dosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu-
TMK. mad. 684 ve 686 kapsamında bütünleyici parça veya eklenti olup olmadıkları, noter satış senedi ve Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında kalıp kalmadıkları hususlarında bir makine mühendisi, bir inşaat mühendisi ve bir hesap/hukukçu bilirkişinin katılımı ile diğer istihkak davasına bakan icra mahkemesinin kararına dayanak teşkil eden bilirkişi raporu da dikkate alınarak kapsamlı bir rapor düzenlenmesi, noter satış senedi bakımından satış bedellerinin ödenip ödenmediği, fatura ve kayıtların defter kayıtlarında yer alıp almadığının, borçlu ve üçüncü kişi şirketin defter kayıtları, banka kayıtları, faturalar incelenerek tartışılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınması gerektiği-
On gün içinde alınan ihtiyati haciz kararının infazının istenmemesi (İİK. mad. 261) sebebiyle, ihtiyati haciz kararının kalkmış olacağı- İstihkak davasının açıldığı tarih itibariyle geçerli bir haciz bulunmaması halinde, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiği-
Takibin ertelenmesi yönünde verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından, alacaklının istihkak davası devam ederken de haczedilen menkullerin satışını talep hakkı bulunduğu-
Teminat yatırılmış olması nedeni ile takip durduğundan, İİK'nun değişik 97/13. maddesi gereğince, % 20 oranı ile davalı alacaklı yararına tazminata karar verilmesi gerektiği- 02.07.2012 tarihinde 6352 s. Kanun'un 19. maddesi ile bu tarihten itibaren İİK. mad.97/13'de düzenlenen tazminat oranının % 20 olarak uygulanması gerektiği-
İstihkak davasında, menkul malların davacı 3.kişi şirket tarafından fason olarak boyanması için dava dışı şirket adresine bırakıldığının bilirkişi raporu ile sabit olduğu gerekçesiyle "davanın kabulü ile dava konusu menkul malların davacı şirkete ait olduğunun tespitine" karar verilmesinin isabetli olduğu-
Takibe konu alacak miktarı, hacizli malların değerinden daha az olduğundan, istihkak davasında davalı alacaklı yararına bu miktar üzerinden hesap edilecek nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Teminatın yatırılmış olması nedeni ile takip durduğundan, İİK. mad. 97/13 gereğince, istihkak iddiası nedeniyle alacaklının tahsilde geciktiği alacak miktarı yahut mahcuz değerinden hangisi az ise, bu değer üzerinden % 20 oranında, davalı alacaklı yararına gecikme tazminatına hükmedilmesi gerektiği-