Mahkemece, davacı vekilinin dava dilekçesinde delil olarak ileri sürdüğü faturalar, davacı üçüncü kişinin tutması zorunlu ticari defterler, borçluların işletme defterlerindeki kayıtlar esas alınmak, davacı 3. kişi borçlularla ilgili ticaret sicil ve esnaf odası kayıtları, anılan taraflara ait Vergi Dairesi kayıtları da getirtilmek suretiyle, makine mühendisi, mali müşavir bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak haczedilen makinaların, davacının dayandığı faturada belirtilen makineler olup olmadığı, bu faturanın davacının ticari defterlerine işlenip işlenmediği, işlenmişse bu defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı hususlarının ticaret sicil ve vergi dairesi kayıtları da dikkate alınarak açıklığa kavuşturulması, ve bundan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
İstihkak iddiası ile üçüncü kişi tarafından açılan davada dosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- İstihkak davalarında, alacak tutarı ile haczedilen dava konusu mahcuzların değerinden hangisi az ise o değer üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4'ünün  peşin olarak alındıktan sonra yargılamaya devam olunması gerektiği-
Usulüne uygun biçimde davacı tarafa borçlunun davaya dahil edilmesi hususunda kesin süre verilmesi ve bu süre sonunda kesin süreye konu işlemin yerine getirilmemesinin hukuki neticesinin ihtar edilmesi gerektiği-
Şikayet dilekçesinde davalı banka tarafından davacı hakkında yapılan bir takipten söz edilmeyip talebin, haksız banka uygulamasının tespiti ve blokenin iptali davasına ilişkin olduğu, ortada bir icra takibi ve icra müdürlüğünce yapılmış bir haciz ya da icra takip işlemi bulunmadığından, icra mahkemesinin görevsiz olduğu, bu iddianın ancak, genel mahkemelerde açılacak bir davada ileri sürülebileceği-
Davalı borçlu tarafından sanayi sitesi içerisindeki iş yerlerine ilişkin düzenlenen iş yeri teslim tutanakları ve enerji satışını içeren taahhütnameler de dikkate alınarak, hakediş raporları, banka ödeme kayıtları, borçlunun trafoyu satın aldığı şirketlerin ticari defterleri de incelenmek suretiyle (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) çok yönlü bir araştırma yapılması sonucunda karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçi üçüncü kişinin "maktu harç" yatırmak suretiyle İcra Mahkemesi'nden, İcra Müdürlüğü'nün, mahcuzları muhafaza altına almasına yönelik işleminin iptalini, şikayet yoluyla istemesine rağmen mahkemece, yanlış nitelendirilerek, ortada bir istihkak davası olmadığı halde varmış gibi karar verilmesinin hatalı olduğu-
Şikayetin konusunun, hacizli malların, istihkak iddia eden 3. kişinin elinde haczedilmiş sayılıp sayılmayacağı, buna bağlı olarak muhafaza altına alınıp alınamayacağına yönelik olduğu; İİK'nun 4. maddesi gereğince icra ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi yetkisinin icra dairesinin bulunduğu yer icra mahkemesine ait olduğu; bu hususun kamu düzeni düşüncesiyle getirilmiş kesin yetki kuralı olduğu; haczin talimat icra müdürlüğü'nce yapılması halinde ise, hacizle ilgili şikayetleri incelemeye talimat icrasının bağlı olduğu icra mahkemesinin yetkili olduğu; somut olayda, şikayete konu İİK m. 97. uyarınca haciz ve muhafaza işleminin, ...İcra Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle Kocaeli İcra Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan mahkemece şikayetin esasına ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
İİK’nun 97. maddesi gereğince; istihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse, icra memurunun dosyayı hemen icra mahkemesine vermesi gerektiği; icra mahkemesinin, dosya üzerinde veya lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikine karar vereceği; bu kapsamda, somut olayda mahkemece takibin ertelenmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken istihkak iddiasının kabulüne ve haczin kaldırılmasına ilişkin yazılı biçimde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gibi, İİK’nun 97/13. maddesinde; yer alan “...Takibin talikine karar verilirse, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede gösterilen teminat alınır....” düzenlemesi gereğince, takibin taliki halinde teminat alınması gerektiği halde mahkemece, teminat alınmamış olması da doğru olmadığından hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenememiş olacağından, borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı üçüncü kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-
Takibe konu alacağın, işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan işçi alacağı olduğu, bu alacağa ilişkin davanın açılmasından önce, borcun doğumundan sonra davalı 3. kişi şirketin  kurulduğu, ödeme emrinin tebliğ edildiği adres her ne kadar 3. kişinin adresi ise de, borçluya çıkarılan tebligatın o adreste, tebligat almaya yetkili olduğunu beyan edene tebliğ edildiği ve haczin de, ödeme emrinin tebliğ edildiği bu adreste yapıldığı, borçlu şirketin ortağı, müdürü ve yetkilisinin, 3. kişi şirketin kurucularından birinn kardeşi olup, şirketin kuruluşunda kardeşine vekalet ettiği ve halen de 3. kişi şirketin çalışanı ve haciz sırasında da hazır olduğu hususları ile İİK’nun 97/a maddesinde belirtilen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararına olması ve aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerektiği birlikte değerlendirildiğinde,  davalı 3. kişinin sunduğu, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı, borcun doğumundan sonra ve borçlu tarafından düzenlenmiş bulunan fatura ve yine borcun doğumundan sonra düzenlenmiş adi yazılı kira sözleşmesi karinenin aksini ispata yeterli olmadığından, alacaklı tarafından İİK’nun 99. vd. maddesi uyarınca açılan istihkak iddiasının reddi talebine ilişkin davanın kabulü gerektiği-