Davanın, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının basit yargılama usulüne tabi olduğu- Davacı üçüncü kişi gerek dava dilekçesinde gerekse delil listesinde finansal kiralama ilişkisinden bahsetmemiş, dava tahkikat aşamasında iken finansal kiralama ilişkisine dayanmış olup, iddianın bu şeklide genişletilmesine davalı tarafın açık onayı bulunmadığı gibi ıslah da yapılmamış olduğundan, mahkemece, "davacının finansal kiralama sözleşmesinde kiracı sıfatına sahip olduğu, aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi" yerine davacının dava dilekçesinde dayandığı delilleri inceleyip değerlendirerek uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
İİK. mad 97/13 uyarınca, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddinin yanı sıra takibin ya da satışın ertelenmesi kararının bulunması, bu kararın infaz edilmiş olması, aynı zamanda alacaklının tazminata ilişkin talebinin bulunması gerekeceği-
İstihkak davasına konu mahcuzun, takibin devam etmesi neticesinde satılması halinde, istihkak davasının konusunun satış bedeline dönüşeceği- Dava konusu menkullerin yapılan ihale ile alacağa mahsuben davalı alacaklıya geçmiş olası durumunda, davanın reddi sebebiyle davalı alacaklı lehine takdir edilecek nispi vekalet ücretinin de, bu satış bedeli üzerinden hesaplanmasının gerekeceği-
Mahkemece "takibin devamına" karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, alacaklı tarafından istihkak iddiasının kaldırılmasına ilişkin İİK. mad. 99 kapsamında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde; hüküm fıkrasında talebin kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Hacizde İİK'nun 96 ve 97. maddelerinin uygulanmasına yönelik şikâyet üzerine verilen icra mahkemesi kararlarının kesin nitelikte bulunduğu- Davalı alacaklının hacizlerin kaldırılması konulu talebi ve bu talep doğrultusunda icra memurluğunca talep gibi karar verilerek dava konusu hisseler üzerindeki hacizlerin kaldırılmış olması karşısında, istihkak davasının konusuz kalmış olduğu- Davacı 3. kişi yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmişse de, konusu alacakla ilgili olarak borçlu tarafından menfi tespit davası açıldığı görüldüğünden, anılan davanın sonucunun bu dava dosyası için bekletici mesele yapılması ve tarafların davadaki haklılık durumları tespit edilip, oluşacak sonuca göre yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ilişkin karar verilmesi gerektiği-
İstihkak davasının sonucuna dava ehliyeti açısından etki edeceğinden, ihya davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiği-
İstihkak davasına konu mahcuz yönünden verilen takibin durdurulması kararının fiilen uygulanıp uygulanmadığına dair, İcra Müdürlüğü kararının temin edilip eklenmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesi üzerine İcra Müdürlüğü tarafından 28/03/2016 tarihli cevabi yazıda teminat karşılığı tedbir kararının uygulanarak takibin durdurulmasına karar verildiğinin bildirilmiş olması da dikkate alındığında, İİK'nun 97/13 maddesi gereğince bu dava nedeniyle davacı 3. kişinin tutumu sonucu alacaklının alacağının tahsili geciktiğinden, davanın reddi nedeniyle alacaklı yararına % 20 tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
İİK. mad. 97/5 uyarınca, takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararının temyiz olunamayacağı; istihkak iddia edilen mahcuz yönünden takibin durdurulması hakkındaki kararın temyiz edilebileceği-
İstihkak davalarının, İİK’nun 97/11. maddesi gereğince, genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabi olduğu, basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki ilk itirazının HMK. mad. 19/2 gereğince cevap dilekçesiyle ileri sürülmesi gerektiği-
İcra Müdürlüğü'nce alacaklıya dava açması için 7 gün süre verilmesine ilişkin karar, alacaklıya tefhim veya tebliğ edilmediği gibi dava açılmaması halinde doğacak hukuki sonuçlar bakımından da gerekli ihtaratların yapılmadığı gözetilerek temyize konu davanın süresinde açıldığının kabulü gerekeceği-