İİK’nun 97/XVII. maddesi hükmüne göre; icra mahkemesince tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için «karşılık dava» olarak açılması gerektiği (Doğrudan doğruya açılan iptal davalarına bakmak görevinin ise genel mahkemelere ait olduğu)–
«Geçerli haciz bulunması» önkoşulu bulunmadan açılan istihkak davası hakkında mahkemece, ‘açılan davanın «hukuki yarar yokluğu» ya da «dava önkoşulu bulunmaması» nedeniyle reddine karar verilmesi’ gerekeceği–
İİK. 97/XVII’ye göre açılan iptal davasında «borçlu» ve «borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları»nın davalı olarak gösterilmesi gerekeceği–
Açılan ve sonuçlanan ilk dava ile sonra açılan ikinci davanın taraflarının, konusunun ve sebebinin aynı olması halinde, ikinci davanın «kesin hüküm nedeniyle» reddi gerekeceği–
Özel doktordan alınarak daha sonra Sağlık Ocağı Tabipliğinden onaylı rapora dayalı mazeretin kabul edilerek «eski hale getirme» talebinin yerinde görülmesinde usulsüzlük bulunmadığı–
Dava dilekçesinde «davalı» olarak «alacaklı» yerine «alacaklının vekili»nin gösterilmesi ve davalı tarafça ilk itiraz olarak bunun ileri sürülmemesi halinde alacaklının adresi sorularak dava dilekçesinin usulen kendisine tebliğinden sonra hüküm kurulması gerekeceği–
Hacizli taşınır malları daha önce icra dairesince yapılan ihalede satın alarak borçlu ile yaşayan kızına vs. verdiğini ileri süren üçüncü kişinin açtığı davanın -teslimle taşınırların mülkiyeti kızına geçmiş olduğundan- «sıfat» (aktif dava ehliyeti) yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekeceği–
Bir yıllık (şimdi; altı aylık) hak düşürücü süre içinde satış istemediğinden, araç üzerindeki haczin kendiliğinden kalkmış olacağı ve bu durumda hukuken geçerli bir haciz bulunmadığından "isithkak davasının ön koşul yokluğu" reddi gerekeceği-