Hacizli taşınır malları daha önce icra dairesince yapılan ihalede satın alarak borçlu ile yaşayan kızına vs. verdiğini ileri süren üçüncü kişinin açtığı davanın -teslimle taşınırların mülkiyeti kızına geçmiş olduğundan- «sıfat» (aktif dava ehliyeti) yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekeceği–
Ne dava dilekçesinde ve ne de haciz tutanağında haciz uygulanan taşınırların değerin belirtilmemiş olması halinde, dava konusu hacizli malların dava tarihi itibariyle değerlerinin uzman bilirkişi aracılığıyla saptanması gerekeceği- Haczedilen 2 adet ineğin davacıya (borçlunun babasına) ait olduğu kabul edilmekle birlikte, 2 adet yavrunun durumu açıklığa kavuşturulmamış olup, davacı bu yavruların dana olduğunu ileri sürdüğünden, bu iki yavrunun, davacıya ait olduğu kabul edilen 2 ineğin yavrusu olduğu kabul edilirse, haczedilen 2 yavru yönünden de davanın kabulü gerekeceği-
«Görevsizlik kararı» verilmesi nedeniyle davacının yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekeceği–
Haciz konulan «taşınmaz» hakkında üçüncü kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulması halinde icra müdürlüğünce, «İİK. 97’ye göre karar vermek üzere» dosyanın icra mahkemesine gönderilemeyeceği, bu maddenin «taşınır» hacizlerinde uygulanabileceği–
İstihkak davalarında «alacaklı»nın zorunlu olarak davalı gösterilmesi gerekeceği, «borçlu»nun davalı gösterilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiasına karşı çıkmış olması gerektiği–
Haciz tarihinde, haczin yapıldığı yerde borçlu ile birlikte oturan kimselerin -borçlunun; eşinin, annesinin, babasının, kardeşinin, gelininin, iş ortağının- haczi hayatın olağan akışına göre haczin yapıldığı gün öğrenmiş sayılacakları (haczi öğrenmede fiili karine)–
Haczi yapan icra memurunun istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişiye «yedi gün içinde dava açmak üzere» süre verme yetkisinin bulunmadığı–
İİK. 97/VI uyarınca icra mahkemesinin «takibin devamına veya «takibin ertelenmesine» dair verdiği kararın üçüncü kişiye tefhim veya tebliğinden itibaren, üçüncü kişinin istihkak davası açmak zorunda olduğu, bu müddet içinde dava açılmaması halinde üçüncü kişinin «alacaklıya karşı» istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılacağı–
(Kesin hüküm) İstihkak davası sonucunda icra mahkemesince verilen kararların «maddi anlamda kesin hüküm» oluşturduğu–