Üçüncü kişinin huzurunda yapılan hacizden sonra veya yokluğunda yapılan haciz işlemini öğrendikten sonra yedi gün içinde icra müdürlüğüne başvurarak önce «istihkak iddiası»nda bulunmadan, doğrudan doğruya icra mahkemesinde istihkak davası açabileceği–
Haciz tarihinde, haczin yapıldığı yerde borçlu ile birlikte oturan kimselerin -borçlunun; eşinin, annesinin, babasının, kardeşinin, gelininin, iş ortağının- haczi hayatın olağan akışına göre haczin yapıldığı gün öğrenmiş sayılacakları (haczi öğrenmede fiili karine)–
Alacaklı tarafından, İİK. 99 uyarınca açılacak istihkak davasında, «istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi» yanında ayrıca «malın üçüncü kişiye ait olduğunu ileri süren borçlu»nun da davalı gösterilmesi gerekeceği—
Takibin iptaline karar verilmiş olması halinde haciz kendiliğinden düşmüş olduğundan, icra mahkemesince «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
İİK. 97/XV uyarınca «istihkak davasının kabulü» üzerine davacı yararına tazminatın hükmedilmesi için davalı-alacaklının kötüniyetinin gerçekleşmesinin gerekeceği–
Üçüncü kişinin «kendi lehine» istihkak iddiasında bulunması (Borçlunun borcundan dolayı haciz edilen malın borçluya değil kendisine ait olduğunun ya da haczedilen borçluya ait mal üzerinde rehin hakkı bulunduğunun üçüncü kişi tarafından ileri sürülmesi)–
İstihkak davasının yargılama sırasında «dava konusu haczin kalkmış ya da alacaklı tarafından kaldırılmış olması halinde» mahkemece «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
«İstihkak davasının kabulüne» karar verilmesi halinde haczedilen ve dava konusu edilen hacizli malların değeri ile takip konusu alacağın miktarından hangisi daha az ise o değer üzerinden nisbi olarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
«Görevsizlik kararı» üzerine, HUMK. 193/II (şimdi; HMK. 20/1) hükmünün istihkak davalarında da uygulanacağı–
Yargıtay bozmasına uyulmakla temyiz eden davacı yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olacağı, bu kararın kamu düzeni ile ilgili olduğu–