Hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu-
"İlamın bir bütün olması nedeni ile aynı ilama dayanılarak her bir davacı için ayrı takip başlatılamayacağı"na yönelik yapılan başvuru mahkemece reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi'nce "davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu ve her davacı hakkında ayrı ayrı hüküm kurulduğu" gerekçesi esastan reddedilmişse de, kötü niyetli olmasa da, alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin ve davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesine neden olunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu- İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu anlaşıldığından, alacaklının bu davranışının hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-
Takip konusu istemin tazminat alacağına ilişkin olduğu, bu halde, dayanak ilamın, tarafların hukuki durumunda sicil ve kayıtlarda değişiklik yaratacak nitelikte olmadığı, hakkın özü ile ilgili olmayıp, mal varlığında değişiklik yaratacak nitelikte olduğu görüldüğünden, ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği nazara alınarak, şikayetin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takipte, takibe dayanak yapılan mahkeme ilamında ''Diğer davalı M. Turizm İşletmesi A.Ş yönünden ise davanın kabulüne, iki blok arasındaki tel örgünün kaldırılmasına ve müşterek havuzun kullanımına yönelik müdahalesinin engellenmesine, davalı M. A.Ş.' nin kullandığı B blokun önündeki 519 nolu parselle aradaki duvarın mimari projesine göre eski hale getirilmesine,” hükmedildiği, ............... İcra Dairesinin ......... Esas sayılı icra dosyası ile ilam gereklerinin yerine getirilerek infaz işlemlerinin tamamlandığı, bu hususun alacaklı ile K. Tur. İnş. San. Ve Tic. A.Ş arasında imzalanan kira sözleşmesi kapsamında da açıkça kabul edildiğinin anlaşıldığı, bu kabullerden sonra M. Turizm İşletmeleri A.Ş. aleyhine aynı ilamın infazının talep edilemeyeceği-
Takip dayanağı ilamda asıl alacak için hükmedilen faizin türü belirtilmediğinden, mahkemece alacaklara yasal faiz uygulanacağının kabulü ile icra emrinde talep edilen faiz miktarı denetlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Her ne kadar usul ekonomisi gereği bozma sonrası ilama göre yeni bir hesaplama için bozma yapılması gerekse de, bozma sonrası ilama göre takip dosyası içerisinde yeni bir icra emrinin olmadığı ve alacaklının temyiz dilekçesinde ilk ilamın hukuken geçerliliğini yitirdiğini, 13.01.2015 tarihinde yeni bir karar verildiğini belirttiği görülmekte bozma öncesi ilama yönelik şikayetin konusu kalmadığından, vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda haklılık durumunun değerlendirilmesi için hükmün bozulması gerektiği-
Takip kesinleşmeden ihtiyati haciz aşamasında satış ve paranın ödenmesi aşaması bulunmadığından dosyaya giren para alacaklıya ödenmeyeceği- İcra müdürünün, ihtiyati haciz sırasında tahsil edilen paranın alacaklısına ödenmesine ilişkin kararı usule aykırı olduğu, borçlunun bu işlemin eski hale iadesi talebi yerinde olduğu- Borçlunun mehil talebine yönelik başvurularının kabulü yönünde işlem yapılması gerekirken icra müdürlüğünce taleplerin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İlamda faize hükmedilmemişse, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği- Takip dayanağı ilamda faize hükmedilmemiş olduğundan, mahkemece, ilk karar tarihinden başlamak üzere, bozma sonrası hüküm altına alınan .... Euro üzerinden 3095 s. K. mad. 4/a maddesi gereğince faiz oranı bilirkişiye hesaplattırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
TBK.nun 100. maddesine göre yapılan ödemelerin yapıldıkları tarih itibarıyla öncelikle faiz ve masraflardan düşülerek bakiye alacak belirlenmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken taleple bağlılık ilkesini de aşarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
E. hükmü içermeyen "tespite” ilişkin ilamların icra takibine konu edilemeyeceği, ancak, kesinleşmeleri halinde bu ilamlardaki vekalet ücreti ve yargılama giderine dayalı likit miktarların icra yolu ile infazının mümkün olduğu- Takibe dayanak yapılan işe iade ilamında, likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmamış olup bu ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazının da mümkün olmadığı-