İlamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu- Gerek icra dairesi ve gerekse icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmının yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı, kural olarak, ilamda faize hükmedilmemişse, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği-
Borçlunun alacaklının hesabına ödeme yaptığı gün icra takibinin başlatılmış olması ve alacaklının takipten önce ödemeden haberdar olduğunun ispatlanamamış olması halinde, yatırılan bu paranın iadesi ile alacaklının temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği- Kısmi ödemeler, öncelikle faizden ve masraftan mahsup edileceğinden (TBK. mad. 100), takip tarihi itibari ile dosya hesabı yapılması gerektiği-
İlamların infaz edilecek kısmının hüküm bölümü olduğu, diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu- İcra Mahkemesinin ilamın hüküm fıkrasının aynen uygulanmasını denetlemekle görevli olup, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile değiştiremeyeceği- Takibe dayanak yapılan Vergi Mahkemesi ilamının dava konusu işlemin iptaline ilişkin olup, hüküm fıkrasında likit bir alacak bulunmadığı ve eda hükmü içermediği haliyle ile ilamın, gerekçe esas alınarak eklentileri olan yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında asıl alacak için ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
Dava konusu taşınmaza hangi tarihte el atıldığı kesin olarak belirlenmesi, 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığının tespiti halinde icra harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğinin, el atmanın 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunun belirlenmesi halinde ise harç ve vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanması gerektiğinin düşünülmesi gerekeceği-
Borçlu takibe konu borcun takip tarihinden önce alacaklılar adına açılan banka hesabına yatırıldığını belirterek buna ilişkin banka dekontlarını dosyaya ibraz etmiş olup sunulan dekontlarda dosya numarasının yanlış yazılmış olmasının maddi hataya müstenit olup Mahkemesinden alınacak bir müzekkere ile düzeltilerek paranın tahsili mümkün olup borçlu aleyhine takip başlatılmasının yanlış olduğu gözetilerek takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Takibe dayanak yapılan Vergi Mahkemesi ilamı, dava konusu işlemin iptaline ilişkin olup, hüküm fıkrasının likit bir alacak ve eda hükmü içermediği, bu hali ile ilamın, gerekçe esas alınarak eklentileri olan yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında asıl alacak için ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
İdarenin kamulaştırmasız elatma eyleminin 1983 yılından sonrasına ait olup olmadığı konusunda belge ve bilgi bulunmaması halinde elatma eyleminin 1983 sonrası olduğunun kabulü gerekeceği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 13. fıkrası Anayasa'ya aykırı görülerek 13.11.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olmakla uygulanırlığının kalmadığı, böylece 1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız elatma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerekeceği-
Takipte kesinleşen miktar ".... USD" iken bu miktarın TL. olarak dikkate alınması ve tüm hesaplama TL. üzerinden yapılmışken .... USD toplam rakamının bulunmasının isabetsiz olduğu- Dosya kapak hesabının yapılmasının istenilmesinde borçlunun hukuki yararının olduğu- İtirazın iptali kararının fer'isi niteliğinde olan tazminat, harç, vekalet ücreti ve yargılama gideri ilama dayandığından, borçluya aynı dosya üzerinden icra emri gönderilmeden alacaklının talebi ile bakiye borç hesabı yapılmak sureti ile itirazın iptali ilamının fer'isi niteliğindeki tazminat, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin talep edilmesi mümkün olmadığı- İcra mahkemesince, bilirkişi incelemesi yaptırılarak, itirazın iptali ilamının fer'isi olan alacaklar nazara alınmadan, hesap tarihi itibarı ile rapor alınarak karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının ilamda hükmedilen alacak miktarları üzerinden yasal kesintiler yapılarak icra takibine konulduğunu belirttiği, borçlunun ise talep dilekçesinde, alacaklı tarafça istenen alacak miktarlarına itiraz etmeyip alacaklara uygulanan faiz miktar ve oranlarına itiraz ettiği bilinerek, talep edilen miktarlara göre faiz incelemesi yapılması gerektiği-
Takip konusu hakem mahkemesi kararında, uyuşmazlıkta Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun uygulanmasına karar verildiğinin belirtildiği bilinerek mahkemece, bu yasanın 15. maddesi gereğince ve borçlu tarafından icra takibinden sonra kararın iptali için Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açıldığı nazara alınarak takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği-