Takip dayanağı elatmanın önlenmesi ve tahliye istemine ilişkin ilamın yargılamasında davalı taraf kendi lehine "mülkiyet iddiası"nda bulunmadığından, taşınmazın aynının ihtilaflı olmadığı ve mahkemece sicilde değişiklik oluşturacak bir karar verilmediği görüldüğünden ilamın icrası için kesinleşme şartının bulunmadığının kabulü gerektiği- Fer'i nitelikteki harç, vekalet ücreti ve diğer giderlerin kesinleşmeden icra olunamayacağı şeklindeki icra mahkemesi kararının isabetsiz olduğu-
İcra takibinden sonra borçlu tarafından yapılan kısmi ödemenin ödeme tarihi itibarıyla TBK. mad. 100 gereğince, öncelikle masraf ve faize mahsup edilmek suretiyle bakiye asıl alacağın belirlenmesi, belirlenen bu bakiye asıl alacak matrah alınarak bozma sonrası tanzim edilen ikinci icra emri tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak miktarının belirlenmesi gerektiği-
Takibe konu ilamda davanın kabulüne karar verilmişse de "alacağın, davacı gerçek kişiye değil de bir şirkete ödenmesine" karar verildiğinden, ilamın infazını sağlamak için davacı gerçek kişi icra takibi başlatabilirse de, ödemenin bahsi geçen şirket adına açılacak bir hesaba yapılmasının mümkün olabileceği ve bu durumda mahkemece lehine hüküm kurulan için açılacak bir hesap numarasına ödeme yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
İcra takibine konu ilamın “Hüküm fıkrasının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin ve harca ilişkin paragraflarında “davalılardan” sözcüğünden sonra gelmek üzere “müştereken ve müteselsilen “ sözcüklerinin yazılmasına” şeklinde düzeltilerek onandığı anlaşıldığından, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
"Hesaplamanın TBK 100. maddesine göre yapılması gerektiği" şeklindeki bozma üzerine alınan bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilmesi gerektiği-
İlamda hükmedilen ücret alacaklarına uygulanacak en yüksek mevduat faizi oranının tespiti için, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerektiği- Merkez Bankası faiz tablosu, fiilen uygulanan değil uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan buna göre hesap yapılmasının hatalı olduğu-
İlamda sicilde değişikliğe yol açan taşınmazın aynına ilişkin tescil hükmü bulunmaması halinde, bu ilamın icraya konulabilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığı-
Kabulün neye ilişkin olduğunun belirtilmeden "Davanın KABULÜNE,” şeklinde kurulan hükmün açık olmadığı-
Takibe uygun icra emri borçlu vekiline tebliğ edilmiş olup UYAP sistemine bilgilerin hatalı girilmesinin, alacaklının usulüne uygun olarak başlattığı takibin iptalini gerektirmeyeceği-
İlam alacaklısı olmayan şirket adına “yurt aidatı” açıklamasıyla yapılan ödemeler ve lehine nafaka hükmü tesis edilmeyen müşterek çocuk adına yapılan ödemeler ‘nafaka’ açıklaması ile yapılmış olsa da, bunların alacaklıya yapılan ödeme olarak kabul edilemeyeceği-