İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu- Takip dayanağı ilamda hükmedilen tutarların davalıdan alınarak davacılara hisseleri oranında verilmesine hükmedildiği ve ilam başlığında takipte alacaklı olarak yer alan 5 kişinin davacı olarak yer almadığı, takip dayanağı ilamın tavzihine ilişkin olarak mahkemece tavzih dilekçesinin ilgili Yargıtay Dairesi'ne gönderilmesine karar verildiği, dolayısıyla mahkemesince tavzih talebi hakkında bir karar verilmediği anlaşılmakla, söz konusu 5 kişinin takip dayanağı ilama göre ilamlı icra takibi yapamayacağı, takibin adı geçenler yönünden iptaline karar verilmesi gerektiği-
Menfi tespit ve yargılama aşamasında istirdata dönüşen ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
Mahkemece; şikayetin niteliği gözetilip, tarafların bildirecekleri bankalara yazı yazılarak, hakkın doğumu tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranlarının sorulması ve gelen yazı cevaplarına göre birer yıllık devrelerin başlangıcındaki en yüksek faiz oranı esas alınarak, şikayet konusu kıdem tazminatı, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacak kalemlerinin işlemiş faizlerinin hesaplanması ve anılan icra emrinin düzeltilmesi için bilirkişiden denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Takibin dayanağı olan ilamın, Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesine dayalı manevi tazminata ilişkin olup, tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında bir değişiklik yaratmayan, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, edaya ilişkin ilamlar olduğu, bu nitelikleri itibariyle de kesinleşmeden icraya konulmalarının mümkün olduğu-
Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesinin itiraz ve şikayeti konusuz kılmayacağı, her dava ve şikayetin, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirileceği-
Niteliği itibari ile nafaka kişinin yaşamını sürdürmek için öncelikli ve zaruri olarak hükmedilen bir para olup, nafaka alacaklısının her ay hükmedilen nafakayı talep etmeyip birikmiş nafakayı tahsil etmesinin bu paranın "alelade alacak niteliğine" dönüşmesi anlamını kazandırmayacağı, çünkü, nafaka alacaklısının istediği an, hükmedilen nafakayı alma olanağına sahip olması gerekeceği, o halde, mahkemece birikmiş nafaka alacaklarının da haczi mümkün olmadığından şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İlamın, tapu sicilinde değişiklik yaratacak mahiyette ve taşınmazın aynına ilişkin olup, kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği, alacaklı vekili, ilamın takip tarihinde kesinleşmiş olduğunu iddia etmediği gibi, esasen ilamın kesinleşmeden takibe konulabileceği yönünde beyanda bulunduğundan, kesinleşmemiş ilama dayalı olarak başlatılan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İlamın gayrimenkulün aynına ilişkin bir hüküm içermediğinin görüldüğü, bu itibarla ilam, yasada sayılanlar arasında yer almadığından takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
İlamda faiz hükmü kurulmamış olsa bile para alacağına ilişkin ilamlarda karar tarihinden itibaren faiz talep olunabileceği-
Takibe dayanak ilamın konusu, taşınmazın aynına ilişkin olmadığından kesinleşmeden infazı mümkün olup, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-