İlâmda teselsül kaydının bulunması halinde, davalıların (borçluların) her birinin ilâmda yazılı borcun tanımından sorumlu olacağı, bu nedenle, alacaklının her davalı hakkında, borcun tamamının ödenmesi için takip yapılabileceği–
Alacaklının hükmedilen yabancı para alacağının takip tarihindeki kur üzerinden Türk Lirasına çevirerek talep etmiş olması halinde, dava tarihinden takip tarihine kadar -3095 s. Kanunun 4/a maddesi uyarınca- yabancı para faizini, takip tarihinden tahsil tarihine kadar ise -aynı kanunun 2/III maddesi uyarınca- ticari işlerde uygulanan avans (reeskont) faizi talep edebileceği–
Takip dayanağı ilamda davalıdan alınmasına karar verilen ilam harcı, ilamda yazılı yargılama giderleri (ve vekalet ücreti) için ilam tarihinden itibaren faiz istenebileceği–
«Boşanma», «babalık davası» gibi aile hukukuna ilişkin ilâmlarda yer alan «maddi/manevi tazminat»lar ile «yoksulluk nafakaları»nın ve ilâmın eklentisi olan «avukatlık ücreti» ile «yargılama giderleri»nin, ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
Boşanma davasından sonra MK: 197 uyarınca verilen tedbir nafakasının, boşanmaya ilişkin kararın kesinleşmesi ile sona ermeyeceği, mahkeme kararı olmaksızın icra mahkemesince (tetkik merciince) nafakanın kaldırılamayacağı–
İİK. 72/IV ve V uyarınca, olumsuz tesbit davası sonucunda verilen ilamlar kesinleşmeden infaz olunamayacağından, ilamın -tazminat, yargılama giderleri, vekalet ücreti gibi- eklentilerinin de ilamın kesinleşmesi ile muaccel hale geleceği, bu tarihten itibaren bunlar için faiz istenebileceği ve icraya konulabileceği–
İlamda faize hükmedilmemiş ve takip talebinde de asıl alacak yanında faiz talep hakkı saklı tutulmamışsa, alacaklının yeni bir takip ile faiz talep edemeyeceği, buna karşın ilamda faize hükmedilmişse önceki takipte faiz istenmemiş ve bu hususta talep hakkı saklı tutulmamış olsa bile, ilamda yazılı faiz için yeni bir takip yapılabileceği–