Takip dayanağı ilamda «alacaklı yararına hükmedilen ücretin net olarak belirlendiği» yönünde bir açıklama bulunmaması halinde, ücretin brüt olduğunun kabulü gerekeceği ve alacaklının ilam konusu ücretten -193 sayılı GVK’nun 94. maddesi gereğince kesilmesi gereken vergi ve sigorta primlerinin düşünülmesinden sonra kalan net miktar için ilamlı takip yapabileceği–
İlamda «davalıların (borçluların) müteselsilen sorumlu oldukları»nın öngörülmemiş olması halinde, borçluların borçtan eşit oranda sorumlu olacakları–
«Boşanma», «babalık davası» gibi aile hukukuna ilişkin ilâmlarda yer alan «maddi/manevi tazminat»lar ile «yoksulluk nafakaları»nın ve ilâmın eklentisi olan «avukatlık ücreti» ile «yargılama giderleri»nin, ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
Takip talebinde, asıl alacağa takip tarihine kadar faiz yürütüldükten sonra, bunların toplamı üzerinde tahsil tarihine kadar faiz istenmesi halinde, -BK. 104 (şimdi; TBK. mad. 121) ve 3095 s. K. 3. maddesine aykırı olarak- faize faiz istenmiş olacağından, bu talebin kabul edilemeyeceği (şikayet üzerine iptali gerekeceği)–
İİK. 83’de adı geçen «ilama müstenit olmayan nafaka» tabirinden anlaşılması gerekenin «BK. 507’de (şimdi; TBK. mad. 607) olduğu gibi sözleşmeye dayanan nafaka» olduğu, «ilama bağlı birikmiş nafakalar»ın da haciz edilemeyeceği–
Arttırılan nafaka miktarına karar tarihinden itibaren faiz yürütülebileceği–
İdarece verilen «men kararı» için icra emri gönderilemeyeceği ancak aynı kararda yer alan «sarf (masraf) kararı» için icra emri gönderilebileceği–
E.yı içeren ve kesinleşen Sayıştay ilamlarının takip konusu yapılabileceği–
2577 sayılı kanunun 28/2. maddesi uyarınca «tam yargı davaları hakkında verilen kararlardan belli bir miktarı içerenlerin (edayı içeren ilamların) kesinleşmeden, buna karşın aynı kanunun 28/1. maddesi uyarınca idare aleyhine açılan ve haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili vergi davalarında vergi mahkemelerince verilen kararların kesinleştikten sonra takip konusu yapılabileceği–
«Kıdem tazminatı»na ilişkin «en yüksek mevduat faizi»nin, dönemlerin başlangıç (akdin fesih, hakkın doğum) tarihlerindeki oranlar dikkate alınarak -birer yıllık dönemler halinde- hesaplanacağı–