İlâmda alacağın «ilâm tarihinde» muaccel olacağı, bu nedenle ilâmda faiz hakkında hüküm bulunmaması -hatta, faiz isteğinin açıkça reddedilmiş olması- halinde, alacaklının «ilâm tarihi» veya «takip tarihi»nden itibaren faiz isteyebileceği–
Alacaklı kiralayan tarafından, kesinleşmiş «kira tesbit ilamı»na dayanılarak yapılan takipte sadece «yargılama giderleri» ve «vekalet ücreti» için ‘örnek 53 icra emri’ gönderilebileceği, «kira farkı» ve «faiz» için ‘icra emri’ gönderilemeyeceği (bunlar için, ‘örnek 49 ödeme emri’ ya da ‘örnek 51 ihtarlı ödeme emri’ gönderilebileceği–
İlamda «..... TL olarak tespit edilen kira alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline...» hükmedilmiş olması halinde, ilamın, kesinleşmeden icraya konulabileceği–
İİK: 72/IV ve V uyarınca, olumsuz tespit davası sonucunda verilen ilamlara kesinleşmeden infaz olunamayacağından, ilamın -tazminat, yargılama giderleri, vekalet ücreti gibi- eklentilerinin de ilamın kesinleşmesi ile muaccel hale geleceği, bu tarihten itibaren bunlar için faiz istenebileceği ve icraya konulabileceği–
Olumsuz tesbit davasının -İİK. mad. 72/VI uyarınca geri alma davasına dönüşmesi soncunda verilen ilamların, kesinleşmedikçe takip konusu yapılamayacağı–
İlâmda «hükmedilen tazminatın (alacağın) davalılardan müteselsilen tahsiline» karar verilmemiş olması halinde borçluların herbirine borcun tamamı için değil eşit payı oranında icra emri gönderilmesi gerekeceği–